Bir zamanlar bir devlet büyüğü, “demokrasilerde çözüm tükenmez” demişti ama günümüzde tükenmiş görünüyor.
Bizde ya demokrasi yok ya da çözüm arayışları sahte.
“Samimi, dürüst ve açık yüreklilikle” yürütüldüğü söylenen koalisyon çalışmaları bitti.
Bitmeyi bir tarafa bırakın, fos çıktı…
İki ayı aşkın bir zaman içinde, 4 parti, 550 milletvekili hükümet kuramadı.
Neden?
Böyle olması isteniyor da ondan.
X
Yüce bildiğimiz mecliste dört parti var.
Bu partilerden hiçbiri, hiçbir konuda anlaşamıyor.
Ankara’da işler böyle olunca kasap bakkalla, demirci kömürcüyle, doktor mühendisle nasıl anlaşsın?
İşçi sendikaları patronla nasıl anlaşsın?
Birbirlerine düşen memur sendikaları, maaş zammı konusunda hükümetle nasıl anlaşsın?
Memur, işçi, üyesi oldukları sendikalarla nasıl anlaşsın?
X
Genel seçimden sonraki iki ayı aşkın geçen bir süre içinde 4 parti, 550 milletvekili anlaşamıyorlarsa, bakkal kasapla, manifaturacı terziyle, doktor hastayla, eğitimsiz müteahhit mimarla, mühendisle anlaşabilir mi?
Ankara anlaşamıyor.
Ankara’da kimse birbiriyle barışık değil.
Şehit cenazelerinde barışık gibi göründüklerine bakmayın.
Musalla taşının önünde bile barışık değiller.
Bir de utanmadan, sıkılmadan ölene haklarını helal etmiyorlar mı?
Sempatik sinir sistemim bozuluyor.
İçim daralıyor.
Her gün evlere ateş düşüyor ama hükümet kurmakta zorlanıyorlar.
Teslimiyet kime?
Tekrar seçime gitmek kimin işine yarayacak?
Yeniden yapılacak seçim, sorunları ne ölçüde çözebilecek?
Meclis aritmetiğini ne ölçüde değiştirebilecek?
Biz dört bilinmeyenliyle başa çıkamazken, buyurun size bilmem kaç bilinmeyenli bir denklem.
Nasıl çözerseniz çözün.
Sistem kilitlenmiş, kimin umurunda?
Hadi bakalım, kolay gele…
|