Günlerden beri bayrağa sarılı şehitler geliyor.
Günlerden beri analar Türkçe ve Kürtçe ağlıyor.
Yürekler dayanmıyor ama ne çare.
Meclis hala toplanamıyor.
Hemen hemen her gün birkaç asker, birkaç polis sonsuzluğa uğurlanıyor.
Jandarma yüzbaşı gencecik Ali Alkan, toprağa verilirken, bir önceki cumhurbaşkanı, kendisinden sonraki cumhurbaşkanının tanıklığıyla oğlunu evlendiriyor.
“Düne kadar çözüm diyenler, şimdi neden sonuna kadar savaş diyorlar?” diye haykıran şehit yüzbaşının ağabeyi jandarma yarbayın bu çığlığını duymak istemeyenler, ailenin mezhebini tartışmaya başladı.
Acılı kardeş yarbay için paralel, Ergenekoncu, PKK’lı yalanlarını dillerine doladılar utanmadan.
Halkın dili, gözü, kulağı olması gereken bazı gazeteler, bu çığlığı haberden bile saymıyorlar.
X
45 gün bitti.
Meclis seçim kararı alacak, bu karar resmi gazetede yayınlanacak ve Yüksek Seçim Kurulu da bir takvim hazırlayıp seçim tarihini belirleyecek.
Yok, artık öyle olmuyor.
Karar verildi.
Kim karar verdi?
Her şeyi bilen tek seçici, tek karar verici belirliyor seçim tarihini ve de açıklıyor.
Üstelik 45 gün dolmadan önce.
Yani milli iradeye güvenimiz yok.
Milli irade ne demişti?
“Bu iş tek parti ile olmuyor, kurun bir koalisyon, herkes birbirinin denetçisi olsun, ülkeye soluk aldırın.”
Milli iradenin bir bölümü kim?
Pazar yerinde toplanan halk kalabalığına milli irade diyorsanız, onlar geçim savaşında.
Verin 5 kilo yağı, verin 500 kilo kömürü, verin 5 kilo pirinci, verin 5 kilo şekeri ne diyorsanız onu yapsın.
Zaten öyle olmuyor mu?
X
“İktidar her rejimde var, muhalefet ise demokrasilerin olmazsa olmazıdır.”
İktidar partisi, beğenmediği seçim sonucunu, milli iradenin tecellisi saymıyor.
Koalisyona yanaşmayıp, muhalefeti yok sayıyor ve sonuçta zedelenenin demokrasi olduğunu anlamak istemiyor.
Oysa demokrasi tüm partiler için gerekli.
Ancak bir bakıyorsunuz, AKP dışında hiçbir partinin koltuk sevdası yok.
AKP dışında hiçbir parti, kırmızı plaka peşinde değil.
Eee, muhalefet partileri neden politika yapıyor?
Ben anlayamıyorum.
Anlayan birileri varsa bana da anlatsın…
|