Ağalar, beyler, beyefendiler, bakın ve baktığınızı görün.
Ölümler, öldürmeler sürüyor.
Her gün ya birkaç polis ya birkaç asker, ya pusuya düşürülerek ya da uzun menzilli silahlarla taranarak öldürülüyor.
Bu arada benim cennet ülkemde, ittirile kaktırıla yeniden seçime gidiliyor.
Şimdilerde sırada adam devşirme var.
Nereye kadar belli değil.
Bakın, görün, 7 Haziran seçimlerinin sonucunu beğendiremediniz.
Bana göre her ne kadar doğru bir seçim yaptıysanız da beğendiremediniz.
İktidardakilere, “bak kardeşim, durumunu gözden geçir” mesajı verilmesine karşın, iktidarı bırakmak istemiyorlar.
Pişkinlik, ukalalık, ben yaptım olduculuk, ben ne dersem odur dayatmaları aldı başını gidiyor.
Hele de meclis kürsüsünden “israfı itibar yaptınız” çığlığı atıp, 360 derece dönenlerden Allah korusun…
1Kasımda nasıl seçim yapacağız diye düşünen yok.
1 Kasımda yeterince sandık güvenliği alındı mı belli değil.
Yukardan bir yerlerden 1 Kasım sesi geldi, aşağılardan bir yerden, örneğin Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’ndan “okey abim, ne dersen o” karşılığı çıktı.
Oysa biz 4 ay önce sandık başına çağrıldığımızda, gitmiştik ve karımızı vermiştik.
7 Haziranda ne demiştik?
“Arkadaş bu işi yürütemeyeceğini biz 13 yıl sonra anlayabildik.
Artık senin bizi tek başına yönetmeni istemiyoruz.
Bir koalisyon kurun, birbirinizi denetleyerek biz yönetin…
Açık açık söylemiştik ama anlayamadınız.
Şimdilerde de şehit edilen askerlerin, polislerin cenaze törenlerine katılarak günah çıkarmaya çalışıyorsunuz.
Ve bu gencecik güvenlik görevlileri için, televizyon kargalarından her gün cıvık konuşmalar izliyoruz.
Yani körebe oynayanlara katlanmak zorunda kalıyoruz.
Evet, sevgili okuyucu, biz bu körebe oyununa ne zamana kadar katlanacağız?
O da sizin 1 Kasım’da kullanacağınız namuslu oylarınıza bağlı.
Hadi bakalım, 1 Kasıma.
Ne diyeyim daha?
NOT; Dün Dünya Barış Günü idi.
Bilmem haberiniz oldu mu?...
|