Amerika ile Rusya’nın bitmeyen tarihsel gerginliği, günümüzde Ortadoğu üstünden sürüyor.
Dünya ağaları, Ortadoğu’yu bir satranç tahtası gibi kullanıyor.
Çeşitli hamlelerle birbirlerini yokluyorlar.
Güney komşumuz Suriye’nin sıkıntısı, Akdeniz’i bir savaş hazırlığına soktu.
Suriye sıkıntısı ile kıvranan, güney sınırımızı kontrol edemeyen Ankara, bu kez de Irak’ el attı.
Bir yıldan bu yana Peşmergeyi eğitme çalışmalarını sürdüren silahlı küvetlerimizin Irak’taki sayısını arttırma kararı alındı.
Irak yönetimi bundan rahatsız olduğunu, Nato’ya başvurarak belirtti.
Ve askerimizi çekmek için 48 saat süre verdi.
Biz hala mangalda kül bırakmamayı sürdürüyoruz.
Rusya’dan aldığımız gaz, ha kesildi ha kesilecek derken, bu ülkenin müttefiki İran, “ağır kış koşulları” nı bahane ederek bize verdiği gazı kesiverdi…
Katar’a sefer yaptık.
Azerbaycan’a sefer yaptık.
Sonuç; bekliyoruz.
Ortadoğu’da dostumuz kalmadı çünkü…
Dünya bizim sabrımızı sınarken, nedense biz sabırsızlık yapıyoruz.
Gerginliğe çözümler arama yerine, gerginlik yaratacak söylemlerimiz havada uçuşuyor.
İktidar partisinin gurup toplantısında, savaşın ne olduğunu anlayamayan yandaşlar, “vur vur inlesin, Putin dinlesin” diye savaş çığlıkları atıyorlar.
Durumun vahametini anlayamayanlar, mezhep savaşı çıkacağını sanıyorlar.
Sonuçta dünya ağaları Amerika ile Rusya, ikili kapışmayı göze alamadıkları için üvertür devletleri birbirine düşürüyorlar.
Biz de bu oyuna geliyoruz.
Savaşın karşıtı barıştır.
Ve savaşın kazananı olmaz.
Şu savaş çığlıkları bir kesilse, küresel gerginlikler yumuşatılsa, belki çözüm bulunabilir ancak şimdilik çözüm arayan da üreten de yok gibi görünüyor.
Libya’da, Mısır’da, Cezayir’de, Irak’ta ve Suriye’de yaşananlara seyirci kalırsan, hatta destek verirsen, yarın senin başına gelebilecek bir felakette, kime güvenebileceğini de şaşırırsın.
Olan yine ahaliye olur…
|