Bugün Cuma.
İslam’ın kutlu sayılan günlerinden biri.
Sosyal paylaşım sitelerinde bugün herkes birbirinin cumasını kutlar, “hayırlı cumalar” diler.
Telefonu “selamünaleyküm” diye açtıktan sonra, “aleykümselam” ve hemen ardından da “cumanız mübarek olsun, hayırlı cumalar” ile başlar konuşmalar.
Tabi ki güzel şeyler bunlar ancak ben, bizim ne zaman Müslüman olduğumuzu düşünüyorum da özellikle son zamanlarda sıklaşan bu “hayırlı cumalar” seslenişine bir anlam veremiyorum.
Hele de Müslüman ülkelerinde yaşanan kargaşa ve kıyımları, televizyonlar her gün haberlerle güzümüze gözümüze sokarken, cumalar nasıl “hayırlı” olabiliyor, anlayamıyorum…
Her türlü ahlaksızlığı görmezden gelip, her türlü şaklabanlığı alkışlayıp, her türlü sahtekarlğa göz yumup, komşu ülkelerde ve cennet ülkemizde yaşanan kargaşaları yok sayıp birbirine cumanın hayırlı olmasını dilemek rahatlatıyor mu insanları?
Her şeye karşın insanların birbirine saygıyla “hayırlı Cuma” dilemesi güzel bir davranış.
Keşke bütün günler için dilenebilse.
Ama yapmacık değil, yürekten.
Ama dindar görünmek için değil, gerçekten inanarak ve gönülden.
Çünkü Müslümanlık, bir alışkanlıklar birikimi değil, insanları iyiye, doğruya, güzele yönelten bir kurallar silsilesi içerir.
Günümüzde öyle mi?
Kuşkuluyum.
Evvel zamanda ne demiş bir şair?
“Çok hacıların çıktı haçı zir –i begalden…”
X
ERDAL ÇELİK
Gazeteci Erdal Çelik’i kaybettik.
Dün onu son yolculuğuna uğurladık.
Erdal’ı ilk gazeteciliğe başladığı Özgür Gaziantep yıllarından beri tanırım.
İyi bir gazeteci, sevecen bir gençti.
Yakınlarına “baba” diye seslenmesini unutmayacağız.
Hatta kurduğu ajansın adını bile “Baba Ajans” olarak koymuştu.
Bir kalp krizi sonucu genç yaşta “eyvallah baba” deyip gidiverdi.
Işıklar içinde olsun…
|