2015 yılının son günlerini yaşıyoruz.
Yeni bir yıla girerken, babanın evladı, kardeşin kardeşi, sözün özü insanın insanı anlayamadığı, anlamaya bile çalışmadığı bir iklimden geçiyoruz.
2016 yılında herkes birbirini anlayacak mı?
Sanmıyorum, ayni iklimin içinde daha da yozlaşarak koşuşturacağız öteki yılsonuna doğru.
***
Cumhuriyetin kurulduğu yıllardan başlayarak, kendine yeten bir ülkeydik.
Padişaha kul olmak bitmiş, yurttaşlık hakkı kazananlar özgür ve düşünen bireyler olmuşlardı.
1946 yılında çok partili sisteme geçtikten sonra, çoğulcu, paylaşımcı, birbirine saygılı yurttaşlar topluluğuyduk.
Halkı yönetmek gibi kutsal bir görev olan politika gide gide yozlaştı, cıvıdı, halka yukardan bakmaya, halkı çarşı - pazarda toplanan kalabalık gibi görmeye başladı.
Ve buna bağlı olarak insanlar da birbirlerinden kopmaya, birbirlerine saygı duymamaya itildiler.
Yazımın başında da belirttiğim gibi baba evladı, evlat babayı, kardeş kardeşi, komşu komşuyu anlayamaz oldu.
Ankara’nın uyguladığı çarpık politikalar, herkese, her kesime dalga dalga yansıdı.
***
Günümüze gelirsek;
Cumhurbaşkanı ayrı telden çalıyor, başbakan, bakanlar, ayrı telden çalıyor.
Ayni partinin üyeleri olarak birinin ak dediğine öteki kara diyebiliyor.
Başbakan, güneydoğu’da yaşanan kargaşa için, “sonuna kadar sürecek” derken, iktidar partisinin bir milletvekili, özerklik ve özyönetimden söz ediyor, ayni partiden başka bir milletvekili, “Öcalan devreye girmeli” diyebiliyor.
“Durun bakalım, siz ne yapıyorsunuz?” diyen var mı?
Cumhurbaşkanı başkanlık da başkanlık diye tutturmuş, ülkenin en sorunlu gününde bile muhtarlarla toplantı yapıp, onlara başkanlığın hikmetlerini anlatıyor.
***
Birkaç gün sonra yeni bir yıla giriyoruz.
Devletin organize ettiği Milli Piyangonun yılbaşı biletleri tükenirken, Diyanet İşleri Başkanlığında “haramdır” fetvasına bir anlam verebiliyor musunuz?
Kimsesin kimseyi dinlemediği, kimsenin kimseye saygı duymadığı, “benden sonrası boran” politikasının uygulandığı 2015 yılı bittikten sonra, 2016 yılında her şeyin düzeleceğini mi sanıyorsunuz?
Bu konuda ben karamsarım.
Sahi, yeni yılı nasıl kutlayacaksınız?...
|