Ar – Ge ; yok.
İnovasyon; Sözde.
Yapılaşma; çarpık.
Sağlık; Sağlıksız.
Trafik; allak bullak.
Kent içi ulaşım; ya sabır!
Eğitim; son sıralarda.
Her şeye karşın “marka şehir…”
Zor günlerden geçiyoruz
Her gün birkaç eve şehit cenazesi geldiği bir ülkenin parlamentosu, sanki sistem dışı.
Doğu’da, Güneydoğu’da sokağa çıkma yasakları, çocuk ölüleri, hendek kavgaları sürerken, ben kalkıp Gaziantep’i, Gaziantep’in sorunlarını yazıyorum.
Galiba yine de doğru yapıyorum.
Gaziantep’i şablon olarak alın, ülke geneline yerleştirin.
Yani efendim cennet ülkemde yaşanan sıkıntılara şablon olarak Gaziantep’i gösterebiliriz.
Ülkenin 6. büyük kentinde, bir ana caddede, IŞİD karşıtı Suriyeli bir gazeteci öldürülüyor, suçlu ortada yok.
Üstelik Suriyeli gazetecinin öldürülmesinin üstüne giden, araştıran, soruşturan bir meslektaşı da yok.
Ölen, öldüğü ile kalacak.
Bu konular yüce çatı altında çözülmeli değil mi?
Yok, orada da diyalog kopukluğu var.
Hep monolog hep monolog hep monolog…
Siz meclise bakmayın.
Partiler, parti başkanları, gurup toplantıları, gurup başkan vekilleri, meclis başkanı, meclis başkan vekilleri hep birer oyuncu gibi geliyor bana.
Mecliste ağırlığı olması gereken ana muhalefet partisinin il kongrelerinde koltuk savaşları veriliyor.
He neyse…
Ben de kalkmış Gaziantep’i, Gaziantep’in sorunlarını, çelişkilerini yazmaya kalkışıyorum.
Allah bana akıl versin…
|