Geçtiğimiz Cuma günü, eğitim ve öğretimin ilk yarıyılı bitti.
Kimi öğrenci teşekkür getirdi kimi öğrenci takdir getirdi.
Sonuç olarak kimileri sevindi kimileri üzüldü.
Uygulamadaki eğitim sistemini dikkate alamayanlar, başarısız bir yarıyıl geçiren çocuklarına kızdılar, onlara destek olmayı unuttular.
Bunlar, binlerce üniversite mezunu gencin boşta gezdiğini göremeyenler olsa gerek.
Oysa bu ülkenin tornacıya, tesviyeciye, marangoza, tamirciye, yani her türlü mesleğin ustasına, kalfasına da gereksinimi vardır.
Herkes çocuğunun doktor, mimar, mühendis, hukukçu olmasını ister ancak istemekle kalır. Çünkü her istenenin gerçekleşmediği bir iklimde olduğumuz hep unutulur.
Henüz ilköğretim aşamasındayken, çocuklarımızın eğilimi ile ilgili bir çalışma yapan kaç okul, kaç eğitimci vardır? Aslında sorgulanması gereken de bu olmalıdır ve sağlıklı yürümeyen bir eğitim sistemi ile oyalandığımızın farkında olmamız gerekir.
Baksanıza, bizzat Milli Eğitim Bakanı, sahte diplomalı öğretmenler tespit ettiklerini açıklamadı mı?
BAYDIN
Güneydoğu’da her gün çatışma, her gün şehit, her gün ölüm ve yıkım sürerken Amerika’nın başkan yardımcısı Baydın (Bıden) ülkemize geldi.
Ben bu Baydın’a (Biden) bayıldım.
Muhtarlarla görüşmekten zaman bulamadığımızdan olsa gerek, biz şimdiye dek beceremedik ama adam gelir gelmez parlamentodaki tüm partilerin temsilcilerini topladı ve görüştü.
Can Dündar’ın eşi ve oğluyla, Hırant Dink’in ve Diyarbakır Baro Başkanı Elçi’nin eşleriyle görüştü.
Patlamada yaşamını yitiren10 Alman turistin öldüğü yere giderek karanfil bıraktı.
Keşke Ankara’ya gelip Gar civarında yine patlamalarla yaşamını yitirenler için de karanfil bıraksaydı diye düşündüm.
KOÇ
Spor yaparken kalp krizi geçirip yaşamını yitiren Koç Holdingin başkanı Mustafa Koç’un, Gezi eylemleri sırasında yaşanan kargaşada kaçanların, holdingine ait Divan Oteli’ne sığınmaları üstüne söylediği sözleri burada aktarmak istiyorum; “Gezi, ideolojiye dayanmayan tamamıyla sosyolojik bir harekettir. Çok daha iyi yönetilebilirdi ama bunu polis zoruyla bastırmak, işi çok başka bir yere taşıdı. Polisten kaçan insanların da oracıktaki Divan Oteli’ne sığınmasından daha normal bir şey olamazdı. Biz de insani hassasiyetle kapılarımızı açtık…”
Ben de bu konudaki yürekli çıkışa hassasiyet göstererek, ölenin ardından, onu bu söylemiyle anmak istedim.
|