Anlı şanlı haber kanalları, küçük hırsızlık haberleri veriyor.
Anlı şanlı televizyonlar, kıytırık dizilerle, kimin eli kimin cebinde programlarıyla, modern pezoluklarla toplumu uyutmayı sürdürüyor.
Benim necip halkım da bu tür programlara bayılıyor.
Böyle uyuşturuculara rağmen insanlar barut fıçısı gibi.
Nerede, ne zaman, nasıl patlayacağı belli değil.
Kavga, yaralama, ölüm her yerde, her zaman hazır.
İntihar girişimleri, kendini yakmaya kalkışanlar gırla.
İç politika, dış politika, ekonomi, Amerika – Rusya anlaşması, bizim güney sınırımızdaki gelişmeler, Suudiler ve Katar’dan başka dost ülke kalmaması kimsenin umurunda bile değil.
Gaziantep’te 9 kişiyi öldürdüğü söylenen zanlı hala yakalanamadı.
İslahiye’de konteynır kentlere yerleştirilen Suriyeli sığınmacılar, Türkmen sığınmacıları istemiyorlar ve baş kaldırıyorlar.
İslahiyeli, hiçbirini istemiyor ama ne yapsın ki devlet politikası.
Sığınmacılara kimlik sorulmazken, ne hikmetse benim kimlik kartım ve sürücü belgem değiştirilmek isteniyor.
Son durumun en önemli soruları;
1 – ABD ve Rusya YPG’yi, PYD’yi kime karşı destekliyor?
2 – Türkiye, bunların desteklediği YPG’yi, PYD’yi vurarak kimi, kimleri destekliyor?
3 – Düne kadar Ankara’da karşılanan ve ağırlanan Salih Müslim, ne zaman terör örgütü lideri oldu?
4 – Alman şansölyesi Merkel, Suriye’de uçuşa yasak bir bölgeyi neden destekliyor?
5 – Hatay sınırında boğazı kesilerek öldürülen askerimizi kim şehit etti?
6 – Diyarbakır’da, Şırnak’ta, “%95 tamamlandı” denilen operasyonlar, daha ne zamana kadar sürecek?
7 – Dünya diplomasisi bu işlere nasıl bakıyor?
Son soru; Sığınmacı olarak barındırılanların içinde, kafa kesen IŞİD militanları var mı?
Bu soruların cevapsız kalmasına karşın hala “acaba savaş çıkar mı?” diye saf saf soranlar yok mu?
Yaşanan bunca sıkıntı içinde, en çok böyle soru soranlara kahkahalarla gülmek geliyor içimden ama gülemiyorum.
Çünkü sığ sularda kulaç attıklarına inanıyorum artık.
“Ölen ölür kalan sağlar bana yeter politikası mı güdülüyor acaba?” diye sormadan da edemiyorum…
|