Paket paket yaşayıp gidiyoruz.
Nedir bu paketler?
Çözüm paketi,
Turizm paketi,
Kredi paketi,
Çalışan emekliye muafiyet paketi,
Güney sınırımıza beton blok paketi,
Her kente ayrı güvenlik paketi.
Hani paket çok da biz bu kadarcılığıyla yetinelim…
YPG’ye destek veren Amerika’ya gelince, habere bakalım;
Birleşmiş Milletler’in başkanı Güney Kore’li Ban Ki Moon’un genel sekreteri, Nizip’teki, Kilis’teki Suriyelilerin barındırıldığı mülteci kamplarını dolaşmış ve çok beğenerek “peh, aferin size” demiş…
Yani “peh” bize, “aferin” bize.
Biz, bir “aferin” için, çatlayacağımızı bile bile inadına 40 tas su içenlerdeniz.
Şehit olan bir güvenlikçimizin, şehit olmadan önce, “benim neden burada olduğumu unutmayın” diye mesaj vermesi, kimseyi ırgalamıyor.
Nerden biliyoruz?
Gastronomi ödülü verilen Gaziantep’in, İstanbul’da gerçekleştirdiği törenden biliyoruz.
Gazetecilerinde toparlanıp götürüldüğü Gastronomi ödülü töreninde çekilen “yaah yah yaaaah” lardan ve ardından gelen zılgıtlardan biliyoruz.
Çözüm ve çözümler üretmek için hazırlanan(!) bu kadar pakete karşın, benim televizyonlarım ayrı tellerden haberler veriyorlar.
Bu haberlerden bir örnekle geçiştireyim konuyu;
“Amerika’da yaşayan Brezilya asıllı bir kadın, nasıl kilo verdiğini açıkladı…”
Ne diyeyim?
Diyecek bir şey var mı?
Çünkü benim kulağımda hala Çırağan Sarayı’ndan yükselen, “yaah yaaah yah” ile ardından gelen zılgıt sesleri var.
Ve üstelik cennet ülkemde bombalar patlarken, insanlar ölürken, terör sürerken…
Bana göre zamanı, yeri ve sırası değildi.
Bu konuyu daha da uzatıp duyarsızlığa ortak olmak istemiyorum.
Ve kafamda şehidimizin o sorusu;
“Benim neden burada olduğumu unutmayın…”
Hadi gel de unut bakalım…
|