Geçtiğimiz günlerde Ankara’nın göbeğinde yine bir bomba patladı ve sonucunda 29 yurttaşımız öldü 81 yurttaşımız da yaralandı.
Ve bildiğiniz gibi yapılan açıklamalara göre güvenlik zafiyeti olmadığı gibi herhangi bir ihmal de söz konusu değilmiş…
Hem
Bombacılar bilinseydi ne olacaktı ki…
“Eylem yapmadan tutuklayamayız” diyen de bu ülkenin başbakanı değil miydi?
Yani halk olarak yüreğimiz yanıyor ama üzülerek söylüyorum ağlayanımız yok.
Şimdi tabi siz; kimsenin istifa etmediğini, özeleştiri falan yapmadığını görüp şaşırıyorsunuz…
Güvenlik zafiyetinin olmadığı yerde suçlu olabilir mi?
Elbette olamaz…
Bakın bir yıldan daha az bir zamanda memleketin değişik yerlerinde beş bomba patladı ve yüzlerce can kaybı yaşandı…
Hadi son olaydan vazgeçtim…
Bir tanesinde bile en küçük bir ihmal…
Hesap sorulan herhangi bir kişi oldu mu?
Ne gezer.
Adamlar yeterince pişkin
Bırakın hesap vermeyi, sorumluları, ihmali olanlarısorgulamayı, en küçük eleştiride bulunana bile tükürmüyorlar mı?
Gerisini siz düşünün…
Tamam, kimsenin ihmali yok…
Sorumlu da değilsiniz…
Hem bu memleketi siz yönetmiyorsunuz zaten de…
Ben sadece ortaya söylüyorum
Bu olaylar neden oluyor?
50 yıldır patlamayan bombalar neden şimdi patlıyor?
Ne değişti?
Aslında değişen tek şey memleketi yönetenlerin politikası…
Memleket geçmişte de yönetiliyordu…
Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte pek çok yönetici de geldi geçti…
Çoğunun hatası da oldu kuskusuz ama…
Yakın zamana kadar hemen hepsi, az veya çok Türkiye’nin çıkarlarını savunuyorlardı…
Aralarında batıya çok yakın duranlar da vardı…
ABD ile özel ilişkilere girenler de…
Ancak hiç biri bölgede yaşanan gelişmelere mezhep penceresinden bakarak körü körüne dalmadı…
Çünkü…
Geçmişten gelen devlet adamlığı geleneği vardı ve olaylara herhangi bir mezhep açısından değil…
Türkiye’nin genel çıkarları açısından bakılması söz konusuydu.
Ama şimdi öyle mi?
Bu gün ülkemizde ne yazık ki komsu ülkelerden bazılarının meşru, halkın oyuyla iktidara gelmiş iktidarını bile sırf mezhebi farklı olduğu için devirmek…
Bunun için batı ile birlikte oyun kurmak…
Para, silah eleman dahil her ne gerekiyorsa onu yapmak isteyen ve mezhep düşmanlığıyla gözleri kör olmuş bir iktidar bulunmaktadır…
Doğrusunu isterseniz büyük önder Atatürk şu ünlü sözünü tam da bu günler için söylemişti
Ne demişti:
“Yurtta sulh, cihanda sulh…”
Tabi anlamadılar…
Tersinden söyleyerek…
“Komşuda savaşkışkırtırsanız, siz de bu savasın parçası olursunuz…”dedik yine tam olarak anlaşılmadı…
Bu kez çok basitleştirerek söylüyorum…
“Suriye’den elinizi çekmeniz barışı sağlamak için yeterli…”
Yani gerçek bu, hangi anlamda isterseniz onu kullanabilirsiniz…
|