Güney Amerika’nın Peru’sunda, yoğun yağış ortalığı kasıp kavuruyor.
Sonuç; 11 ölü…
Haber ajansları bu haberi dünyaya geçiyor, dünyanın çeşitli ülkelerinde yayınlanıyor.
Ve bizim televizyonlarımızda da yayınlanıyor.
Cumhurbaşkanı, bir Afrika ülkesini ziyaret ediyor.
O yoksul ülkeye çeşitli bağışlarda bulunuyor, “başkan” diye bağırıyorlar.
Dünyanın haberi yok.
Benim televizyonlarım bu konuda kıyametleri koparıyor.,,
X
Benim cennet ülkemin Güneydoğu’sunda adı konmamış bir savaş yaşanıyor.
Televizyon gazetecisi muhabirler, olayları “nefes nefese” anlatıyor.
Nasıl mı?
Şöyle;
“Her şey…… paramparça…… olmuş….. durumda…”
Noktalarla geçtiğim yerlerde muhabir canı yanıyormuş gibi soluk alıp verdiğinden, söyleyeceği cümleyi parça parça söyleyebiliyor.
Hani “nefes nefese” dedik ya!...
X
Abdullah Güle canın mı sıkıldı?
Yap Kayseri’ye bir paralel operasyonu, düne kadar kol kola olduğun iş adamlarını gözaltına al.
Bülent Arınç ileri geri konuşmaya mı başladı?
Yap Manisa’ya bir paralel operasyonu, düne kadar seni desteklediğini bildiğin adamları gözaltına al.
Düne kadar halka zorla dayattığın gazeteyi kayyuma havale et.
Sana uymayan televizyon kanallarını uyduda çıkar.
En önemlisi de bir yüce mahkemenin kararı için “uymuyorum ve saygı da duymuyorum” de…
Yarın AKP Gaziantep milletvekillerinden herhangi biri, sarayın hoşuna gitmeyecek bir laf etsin, Gaziantep’te paralel operasyonu yapılır mı bilemem.
Ben anlayamıyorum.
Bir şeyi daha anlayamıyorum; her tarafa konuşlandırılmış keskin nişancıların korumasında Cuma namazına gitmeyi…
Anlayamıyorum kardeşim, zorla mı?
Anlayamadığım yeni bir uygulama daha; İstanbul’da nöbetçi eczaneler, bundan böyle kepengini açmadan, güvenlik nedeniyle kepenk arkasından ilaç verecekmiş.
Ben geri zekalı mıyım acaba?
Onu da bilmiyorum…
|