Çocuk istismarları, tecavüzleri, çocuk gelinler ve “çocuk gelin olabilir” diye fetva veren soytarılar, kadına şiddet ve öldürmeler.
Her gün patlayan bombalar.
Her gün teröre verilen şehitler.
Sınır kentlere atılan füzeler, roketler.
Bundan dolayı ölenler, yaralananlar.
Korkulu ve kaygılı bir bekleyiş…
Yahu savaşta mıyız?
Değiliz.
O zaman ne oluyor?
En kestirme yanıt; ülke yönetilemiyor…
X
Eğitim ticarileşti.
Sağlık ticarileşti.
Din siyasallaştı.
Halkın parasıyla yapılan yollardan, köprülerden nakitle gelinip geçilir oldu.
Halk sindi, pustu, “kazaya rıza, belaya sabır” kıvamında.
Ne oluyor?
En gerçekçi yanıt; ülke iyi yönetilmiyor…
X
Kilis’in, iktidardaki partiden iki milletvekili var.
Ocak ayından bu yana Kilis’te yaşanan olayları mecliste dile getirdiklerini duydunuz mu?
Ben duymadım.
Kargaşa içinde bocalayan Suriye’den roketler atıldı, füzeler atıldı.
Birçok insan yaralandı, konutları oturulamaz hale geldi.
Şu ana kadar 15 kişi yaşamını yitirdi.
Ne oluyor?
En kısa yoldan yanıt; Demek ki o iki milletvekili Kilis’i temsil edemiyor…
Şimdi kalkıp, “n’olacak bu memleketin hali?” diye soracak olsak, yanıt verebilecek kimse çıkar mı acaba?
Ya da bize kızanlar mı olur?...
Türkiye’nin ilk ulusal bayramı olan 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı da bu hayhuy içinde kaynayıp gitti.
|