Ömrümün 70 yılını çoktan devirdim.
Kilis’te doğdum, ilk gençlik yıllarım Kilis’te geçti,1964 yılından bu yana Gaziantep gibi güzel, yaratıcı, üretici bir kentte yaşıyorum.
Anakent olmadan önce çok belediye başkanları gördüm.
Çeşitli anlayışlarda birçok vali tanıdım.
Hepsi de bu kentin bir adım daha öne çıkması için çok çaba gösterdiler.
Askeri yönetimin gözaltına aldığı belediye başkanları da oldu, hizmetinden ve politikasından memnun kalınmayıp merkeze alınan valiler de oldu.
Anakent statüsüne alınıp, ilçe belediyeleri oluştuktan sonra durum daha da ivedilik kazandı.
Belediyeler birbirlerine öykünerek hizmet yarışına girdiler.
Vali ile çelişkiler yaşayan belediye başkanlarının sürtüşmeleri bile kentin gelişimini, girişimini engelleyemedi.
Sonuçta Gaziantep her geçen gün gelişti, geliştikçe adı daha sık duyulmaya başladı.
Son beş yıldan bu yana da Suriye’de yaşanan kargaşadan kaçanları, Hatay ile Kilis ile Şanlıurfa ile Kahramanmaraş ile birlikte bağrına bastı.
En büyük sıkıntıyı da sınıra en yakın il olmasından dolayı Gaziantep ve çevresi üstlendi.
Nüfusu bir milyon 600 bin iken, sığınmacılarla birlikte, birden bire iki milyonu aşıverdi.
Yine yılmadı, eskilerden beri olduğu gibi devlet desteği olmadan yatırımlarını, girişimlerini sürdürdü.
Çarpık yapılaşmasıyla, trafik kargaşasıyla cebelleşse de rant peşinde koşturanlarıyla, arsa spekülatörleriyle bir türlü baş edemedi.
Bu konuya neden girdim?
Gaziantep’te bazı ana caddelerde sola dönüşler yasaklandı.
Trafik sorunu çözüldü mü?
Ne gezer…
Yerel basına uygulanan, “bana haber vermeden yazma” dayatması, basının içinde bulunduğu sorunlara çözüm getirebilir mi?
Hadi canım siz de…
Gönül almak için basın çalışanlarına verilen kahvaltılı toplantıya katılan sevgili gazeteci meslektaşlarımın, kendi ayaklarına kurşun sıkacaklarını hiç mi hiç düşünmek istemiyorum.
Her dönemde muhalif olması gereken gazeteci, halkın gözü, kulağı, dili olma yeteneğini çoktan yitirdi.
Kimse alınmasın, gücenmesin ama ben 1970li, 80li yılların Gaziantep’ini ve gazeteciliğini özlüyorum.
Çuvaldızı başkasına batırmadan önce, kendimize bir iğne batırabilirsek belki…
X
Gazeteci Murat Güreş’e gazetesinin önünde bıçaklı saldırıda bulunuldu.
Saldırıyı ucuz atlatan sevgili Murat’a geçmiş olsun diyorum ancak Emniyet Müdürlüğünün hemen karşısında, Gaziantep’in en işlek caddesinde gelişen bu saldırıyı yapanın, arkasında duranların bir an önce belirlenmesi ve olayın aydınlığa kavuşmasını yürekte diliyorum.
Bu konuda gazetecilerin ne kadar duyarlı olacağını da merak ediyorum…
|