İslam’ı çok iyi bildiğini sanan koskoca bir profesör, namaz kılmayanın hayvan olduğunu söyledi.
Gelen tepkiler karşısında güya duyarlılık göstererek özür diledi ancak ardından da sözlerinin arkasında durup “İslam’a saldırıyorlar” buyurdu.
Oysa İslam’a saldıran kendisiydi.
Birilerinin akademisyen olması, hele de profesör olması, yandaşlık, yalakalık yapmasını önleyemiyor demek ki.
Neyse, başbakan haddini bildirdi de yaranmışlık yaparak politikaya soyunacaksa, onun yolunu kesti.
Bu işler pek de belli olmaz.
Yarın bu profesörü yüce mecliste görürsek pek şaşırmayız…
X
Cennet ülkemde terör kol gezerken, her gün birkaç şehit verilirken, yaygın ve saygın basınımız Atalay Filiz diye bir psikopata kilitlendi.
Bununla birlikte önemli olaylar, önemli sorunlar perdelenmiş oldu.
Akıl sağlığı yerindeyse, bu akıllı adam deliliğe soyunacak, belki de cezaevine girmeyecek.
Çünkü adam o kadar akıllı.
Yaygın ve saygın basınımız öyle diyo…
X
Yaygın ve saygın basınımız, özellikle de havuz medyası, Moskova’ya gönderilen mektupları es geçiyor.
Ya da her gazete, her televizyon haberi kendi meşrebine göre veriyor.
Yüce mecliste görkemli iftar yemekleri verilirken, okul idarelerinin tutumu dolayısıyla pasif direnişte bulunan lise öğrencileri, neredeyse vatan haini ilan edilecek konuma getiriliyorlar.
O gençleri dinlemek, anlamak yok.
Hani liseliler ne anlar bu işlerden anlayışıyla…
Kurtuluş savaşı yıllarına baksalar, o yıllarda kaç lisenin mezun vermediğini görecekler ama tarihe bakan kim.
X
Kutsal ramazan ayında öyle aymazlıklarla karşılaşıyoruz ki saymakla bitmez.
Davul – zurna iftar yemekleri, 15 liralık fitre vermek ile görevini yerine getirmenin huzuru içinde olanlar.
En ilgincini de haberlerde dinledim; Turist gelmeyince Alanya’da turist duasına çıkmışlar.
Gülmekten çatladım.
Çünkü her türlü duayı duymuştuk da turist duasını duymamıştık.
Hamdolsun onu da duyduk…
|