Cennet ülkem bomba üstündeymiş de kimseciklerin haberi yokmuş…
Şu hale bakın; görevden alınanlar, gözaltına alınanlar, tutuklananlar, işine son verilenler gırla gidiyor.
Kim bunlar?
Valiler, vali yardımcıları, kaymakamlar, rektörler, savcılar, yargıçlar.
Tutuklanan asker kılıklı subayları, generalleri bunların dışında tutuyorum.
Aslında ayni topun kumaşı idiler ancak ilk saydıklarımın silahları, tankları, uçakları yoktu, ikinci sırada saydıklarım tam teçhizat…
Gelin bir düşünelim;
Fetullahçı yapılanma ne zamandan beri sürüyor?
Böyle bir yapılanmayı kimler görmezden geldi?
Bu yapının başındaki piyonun, dost ve müttefik olduğunu her fırsatta söyleyen ülkenin istihbarat servisi tarafından korunduğu, kollanıldığı ve kullanıldığı bilinmiyor muydu?
Önceleri “hocaefendi” diye saygılar sunulan bu muhterem zat ne zaman “Feto” oldu?
Bu Feto ile yıllarca kimler kol kola idi?
İşten el çektirilen ve sayıları şimdiden 50 bini aşan kamu görevlisi, kimlerin referansıyla, kimler tarafından göreve başlatıldı?
Bu Fetocular, hangi evlerde yetiştirildiler? çalıntı sorulara verdikleri yanıtlarla hangi okullara girdiler? bu soruları kimler çalmıştı?
Harp okullarından mezun olan bu tosuncuklardan kaçı nasıl kurmay oluverdi?
Bunlar devlet için mi çalıştılar yoksa ait oldukları dindar görünümlü şıh bozuntusuna mı çalıştılar?
Bunları kimler başyaver, yaver, kurmay başkanı, özel kalem müdürü hatta kuvvet komutanı olarak görevlendirdi?
Hatta süresi dolan kuvvet komutanını kaybetmemek için, kimler Yüksek Askeri Şura üyesi yaparak, yüksek hizmetinden(!) yararlanmayı düşündü?
Bana bırakırsanız, bu gibi kıytırık soruları sürdürürüm ama inanır mısınız, böyle soruları sormaktan rahatsızlık duyuyorum.
Sormadan da edemiyorum.
Cennet ülkem bomba üstündeymiş de bizim haberimiz yokmuş.
Ve gördük ki bizi yönetenlerin de haberi yokmuş.
Belki varmış da kandırılmışlardır diye düşünmeden edemiyorum.
Bir de şu var; demokrasi diye haykıran dünün demokrasi düşmanlarına dikkat etmek gerek.
Her neyse, ülkem ve ülkemin güzel insanları büyük bir badireyi savuşturdu.
Bu badireden kurtulmanın bedelini ödeyenleri saygıyla anıyorum.
Işıklar içinde olsunlar.
X
Ve “ülkemizi sıkıntılı dönemden hızla çıkarmak için” 3 aylık olağanüstü hal ilan edildi.
Herkes bu vahşi darbecilerin gerekli cezaları almasını ister.
Bu olağanüstü hal durumu, dilerim iyi halli olur ve cadı avına dönmez…
|