İç İşleri Bakanı değişti.
Her haber kanalı, haberi kendi meşrebine göre verdi.
Kimi, “iç işleri bakanı değişti” dedi, kimi, “iç işleri bakanı görevi bıraktı” dedi, kimi, “iç işleri bakanı değiştirildi” dedi, kimi, “iç işleri bakanı istifa etti” dedi, kimi “iç işleri bakanının istifasını cumhurbaşkanı istedi” dedi, kimi, “iç işleri bakanı affını istedi” dedi.
Hiç biri “mahkeme kadıya mülk değil, makam boş kalmaz, biri gider biri gelir. Hiç kimse vazgeçilmez değildir” demedi.
Sonuç olarak, dere geçilirken at değiştirildi.
X
PKK, PYD, IŞİD, El Nusra ayrı ayrı birer terörist örgüt.
ÖSO, Suriye’de yönetime başkaldıran cihatçı bir örgüt.
Dahasını sayıp sinirlerinizi altüst etmeyeyim.
Bu terör örgütleri, Türkiye’nin güneyinde Suriye’nin kuzeyinde cirit atıyor.
ÖSO’yu, bize dayatılan bir program çerçevesinde, biz eğitip donattık ancak başarılı olamadılar.
Şimdi de silahlı kuvvetlerimizle onlara destek vermeye, yol açmaya başladık.
PKK ile 30 yılı aşkın bir zamandır savaşıyoruz.
PYD ile daha önce ilişkiler iyiydi, lideri Ankara’da ağırlanırdı, şimdi düşman.
IŞİD’i vurarak, bombalayarak Suriye’den çıkarmaya çalışıyoruz ama içimizdeki IŞİD’i nedense görmezden geliyoruz.
Hem de nerelerde üstlendiklerini bile bile.
X
Ankara’nın göbeğinde, Gölbaşı’da, Doğu’da, polisi koruyamıyoruz ama bayan polislerimizi örtüye sokma telaşı yaşıyoruz.
Dünyanın bayrak yaptığı CHE’ için, “katil, eşkıya” diye gündem değiştirmekte üstümüze yoktur.
Ayni kişi, kısa bir süre önce de laikliğin anayasadan çıkarılması gerektiğini söyleyerek gündem değiştirmek istemiş ancak tepki alınca, CHE çıkışında yaptığı gibi bir U dönüşü yaparak konuyu yumuşatmaya çalışmıştı.
X
Şimdilerde ÖSO’nun Cerabulus’u IŞİD’in elinden aldığını, övünerek haberlere taşıyıp duruyorlar.
13 bin kilometreden kalkıp Ortadoğu’ya gelen Amerika için, “ne işi var Ortadoğu’da” diye sormuyoruz da kuzey komşu Rusya’nın, Suriye’nin arkasında durmasına takılıyoruz.
X
Adli yılın cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde aşılışının yapılmasına, yüksek yargı başkanlarından hiçbirinin sesi çıkmıyor ama TBB başkanının, anamuhalefet partisi liderinin törene katılmayacağını açıklaması yadırganıyor.
Kuvvetler ayrılığının, yargı bağımsızlığının hiçe sayıldığı, hiçbir hukukçunun aklına gelmiyor.
X
İktidarla muhalefetin, terörle mücadele dışında hiçbir konuda anlaşamadığı gün gibi ortadayken, kardeşlikten, uyumdan söz etmek bana yapmacık geliyor.
Gidişat iyiye doğru değil ama ülkenin günlük güneşlik gösterilmesi alabildiğine sürüyor.
|