Başlık biraz uzun oldu ama siz kısa sayın…
Gelelim konumuza;
Ortadoğu ve Hazar enerji kaynaklarından doğalgazın Bulgaristan, Romanya ve Macaristan üstünden Avusturya’ya taşıması işi için Türkiye’de anlaşma – sözleşme imzalandı.
Projenin adı NOBUCCO.
8 milyar euroluk proje için boru hattı döşenmesine 2011 yılında başlanacakmış.
2014 yılında da gaz pompalanması yapılacakmış…
Projenin, Türkiye’deki bölümünün 5 – 10 bin kişiye iş sağlayacağı ve ülke ekonomisine milyar dolarlar kazandıracağı da cabası.
Amma velakin,
Daha imza aşamasında olan projeyi sabote hareketleri başladı bile.
Osmanlı padişahlarının Topkapı Sarayı’nda sürdürdükleri ihtişam ve safahat dönemini unutacak kadar tarih bilgisine sahip gençler, müzik dünyasının saygıyla dinlediği sanatçımız İdil Biret konseri için “nümayiş” yaptılar.
Yetmedi, ardından da basına yönelik “nümayiş” lere giriştiler.
Oysa daha ortada fol yok, yumurta yok…
Salt imza var.
Proje 6 başbakan, bir cumhurbaşkanı tarafından imzalandı.
İmdiiii, gelelim işin püf noktasına;
Hani “tarihi imza” falan diyorlar ya!
Bu gazı biz doğudan satın alıp batıya mı satacağız?
Yoksa bunca yaygara, gazın ülkemizden transit geçmesi için mi yapılıyor?
İşte bu belli değil.
Avrupa’ya gaz verecek olan 1300 kilometrelik boru hattının 2000 kilometrelik bölümü Türkiye’den geçecekmiş.
Şu teknolojiye bakın.
Biz teknoloji üretemiyoruz ama elin oğlunun ürettiği teknoloji bize muhtaç.
Şimdi Avrupa Birliği üyesi ülkeler ne düşünüyor merak ediyorum.
Bu gaz hattı, AB nezdinde bize itibar kazandıracak mı?
AB üyesi ülkeler, oturup, “yahu biz Türkiye’ye zorluk üstüne zorluk çıkarıyoruz, uyum üstüne uyum istiyoruz ama adamlar bize gaz veriyor” diye bir özeleştiri yaparlar mı?
Bakın, vanası başkalarının elinde olan bir gaz için ne kıyametler koparıyor, ne senaryolar üretiyoruz.
“Yahu şimdi münafıklık zamanı mı?” diye sorsalar, verecek yanıt bulamayız.
Oysa 2014 yılına daha 15 yıl var.
Kim öle, kim kala?...
Kimler gide?
Kimler gele?
Bizimki de münafıklık değil mi?...
|