Yazımın başlığının yazı ile hiçbir ilgisi yoktur.
Eğitim öğretim yılının açılışı nedeniyle böyle bir başlık kullanmak istedim.
X
Dangalağın biri çıkar, toplu taşıma aracında şort giydiği için bir kıza tekme atar, 5 gün sonra yakalanabilir, sorgulanır, mahkeme serbest bırakır.
Savcı itiraz eder, yeniden gözaltına alınır ve tutuklanır.
Tüm haber kanalları olaya balıklama dalar.
Hukukçuların, konuyla ilgili görüşleri alınır, haber üstüne haberler yapılır.
Oysa ülkenin Doğu’sunda, Güneydoğu’sunda terörle mücadele vardır.
Her gün şehitler gelir.
Güney komşuda resmen savaş vardır.
Bizim olmayan bu savaşa biz de dahil oluruz.
Sınır dışından da şehitler gelir, yaralılar gelir.
Toplu taşıma aracında şortlu kızı tekmeleyen dangalağın olayı, bu önemsiz(!) haberlerin önüne geçer.
Hatta Cerattepe olayının bile önüne geçer.
Dahası, sırada New York’taki patlamalar vardır, Fransa’daki kargaşa vardır, Rusya’daki Almanya’daki seçimler vardır.
Ve haber kanalları, gazeteler, bu haberleri halkı bilgilendirmek için vermezler.
Çünkü haberlere her birinin ayrı ayrı bakış açıları vardır.
Bırakın halkın haber alma hakkını, halkla resmen dalga geçilir.
Haberciliğimiz bu noktaya gelmişse, “eğitim şart” dersem haksız mıyım?
X
Sinema sanatçısı Tarık Akan’ın ölümünden sonra, birilerine şirin görünme uğruna, bir ölü hakkında atılan mesajlar, bir utanç belgesidir.
Ve insan olduklarından kuşku duyduğum bu yaratıklarla ayni havayı solumak tiksindiriyor beni.
İslam geleneğinde ölen birinin rahmetle anılacağını bilmeyen bu yaratıkların, nüfus kağıtlarındaki “dini” hanesinde “İslam” yazmaktadır mutlaka.
Ancak ben bunların Müslüman olduğundan kuşkuluyum.
Bunların, İslam’ı bilmeyen sahte Müslümanlar olduklarını düşünüyorum.
Bir kez daha vurgulayayım;
Yazımın başlığını her ne kadar “eğitim şart” diye koydumsa da o başlığın bu yazı ile hiçbir ilgisi yoktur…
|