Yazımın başlığı sizi yanıltmasın.
Baştan söyleyeyim; ben barış ve demokrasiden yanayım.
Yaşım epey ilerledi, ben bu yaşıma kadar ne barışla karşılaştım ne de demokrasiyle tanıştım.
Bir Ortadoğu ülkesiyiz.
Ortadoğu’ya dikkatle bakarsak, ne demek istediğimi daha iyi anlatmış olurum.
X
Kafamız her gün karışıyor.
Amerika bizim gerçekten dost ve müttefikimiz mi?
Üyeleri içinde bulunduğumuz Nato, Birleşmiş Milletler, gerçekten bizi destekliyor mu?
Hani kafamız her gün karışıyor dedik ya!
Cennet ülkem Doğu’da, Güneydoğu’da, güney sınırımız dışında resmen savaşın içinde.
Alkışlayanlar var, yadırgayanlar var.
Neden alkışlıyorlar?
İktidardan yana görünmek ve iktidardakilere gaz vermek için.
Esefle söylemeliyim ki iktidardakiler de bu gaza geliyor.
X
Kapatılan Bank Asya’ya, kiraladığı evin sahibinin talimatıyla kira yatıranlar gözaltında.
Kiracısına bu talimatı veren ev sahibi serbest.
Dahası bu bankanın törenle açılışına katılanlar, açılış kordelası kesenler bile serbest.
Garibim kiracı gözaltında.
Ankara’da mağdur kuyrukları oluşmuş.
Görevden uzaklaştırılan kuyruktakiler, “ben Fetö cü değilim” diye feveran ediyorlarmış.
Biz aman kuruların yanında yaşlar da yanmasın diye yazarken, cumhurun başı, “at izi it izine karıştı” diye demeçler veriyor.
Başbakan da “sap samana karıştı” anlamına gelen söylemlerle günün ne kadar kargaşa içinde olduğunu anlatmaya çalışıyor.
Ve yazımızın başlığına gelirsek; Barış diye bağıran ülkeler, silah üretimini geliştirerek teröristleri donatıyor.
Dünyaya demokrasi getirmek isteyenlerin, Afganistan’a, Irak’a, Libya’ya, Mısır’a getirdikleri demokrasiyi de gördük.
Eeee, hadi biz yine de barış diye demokrasi diye haykıralım mı?
Evet, barış diye demokrasi diye haykırmayı bırakın, bas bas bağırmanın zamanı geldi de geçiyor bile.
İsterseniz inanın isterseniz inanmayın…
X
Gaziantep’te AVM lere, kalabalık yerlere gitmeyin diye uyarı yapılmış.
Kim yapmış bu uyarıyı?
Yılların dost ve müttefiki Amerika.
İşte dostluk böyle bir şey olsa gerek(!)
|