Hani ben birçok yazımda dış politikamızdan yakınıyordum ya!
O yazılarımdaki sözümü geri alıyorum.
Bizim ne idüğü belirsiz bir dış politikamız varmış.
Yeni öğreniyorum, Suriye ile ilgili hiçbir politikamız yokmuş.
Nereden anladım?
Güney sınırımızdaki gelişmelerden.
PYD Fırat’ın batısına geçemez diye bas bas bağırıyorduk ya.
O Fırat’ın batısına geçti.
Fırat’ın doğusu kimindi?
5 – 6 yıl önce adı bile olmayan PYD’nin.
PYD kim?
PKK’nın , Suriye’nin kuzeyine yani bizim güney sınırımıza yerleşen kolu.
Hani biz BOP’un eş başkanıyız ya!
Hep dış politikamıza takılıp duruyordum.
Şimdi iyice anladım ki bizim Suriye ile ilgili hiçbir politikamız yok.
Bilmem anlatabildim mi?
X
Moodys diye dünya ülkelerinin ekonomik durumlarını değerlendiren bir kuruluş var.
Bizim ekonomi uzmanları, bu kuruluşun açıklamalarına göre ahkam keserler.
Bu kuruluş, Türkiye’nin kredi notunu düşürdü.
Türkiye’yi, yurt dışından yatırım yapacaklar için, “yatırım yapılamaz ülke” kategorisine aldı.
Bize gelince; şapkayı önümüze koyup düşünmemiz gerekirken, “Moodys de kim oluyor?” gibi hamaset demeçleri dinledik.
Yahu etmeyin, eylemeyin, hiçbir komşu ülkeyle iyi değiliz.
Üstelik her gün gelen şehitlerimiz var, neredeyse bizim olmayan bir savaşın içindeyiz.
Amerika’dan, İngiltere’den, Almanya’dan gelen üst düzey yetkililer, nedense hep güney illerimizi ziyaret ediyorlar.
Bu ülkeler hala dostumuz ve müttefikimiz mi bir türlü anlayamadık.
Bu aymazlık nereye kadar sürecek?
Ben merak ediyorum.
Dostumuz belli değil, düşmanımız belli değil.
Biz hala hamaset sularındayız.
Siz ne düşünüyorsunuz?...
|