Mabeyn Köşkünde, Türk Akımı diye bir proje imzalanırken tüylerim diken diken oldu.
Ürperdim.
Yahu bir süre önce bu ülkenin uçağını vurup düşürmemiş miydik?
Düşen uçaktan paraşütle atlayan pilotları hunharca öldürülmemiş miydi?
Türkiye Akımı diye bir proje, Erdoğan ile Putin arasında uyum sağlandıktan sonra, Rusya’nın enerji ile ilgilisi ve bizim enerji bakanı imzalarken bu sefer de gülmeye başladım.
Dostluk böyle bir şeymiş diye düşündüm.
O sırada Mersin Anakent Belediyesinde, belediye sınırları içindeki Akkuyu’da nükleer santral kurulması kararına tepkiler sürüyordu.
Bunlar geçtiğimiz hafta başında yaşananlar.
Bu haftaya bakarsak;
Resmen ateş çemberi içindeyiz.
Resmen kirli bir savaşın içindeyiz.
Hem de bizim olmayan bir savaşın.
Emperyalizmin Ortadoğu projesi gerçekleşmek üzere.
Biz bu projenin neresindeyiz?
Belli değil…
X
Kent içi trafiği düzenlemek ve yakıt tasarrufu sağlamak amacıyla kent merkezinde sola dönüşler yasaklandı.
Trafik düzene girdi mi?
Hayır.
Yakıt tasarrufu sağlandı mı?
Daha da arttı.
Korumalarla, eskortlarla kent içinde trafiğe çıkanlar için her şey normal.
Herkesin kabullendiği, benimsediği akıllı çözümler üretilmedikçe, bu kentin trafik sorunu çözülemez.
İnatçılık değil, yanlıştan dönme erdemdir.
Hele doğruya parmak kaldırma büyük erdemdir…
X
Terör yine kendini gösterdi.
Pazar günü yapılan operasyonda, IŞİD li terörist kendini patlattı, 3 polis şehit oldu.
Çevremiz ateş çemberi ve kentin göbeğinde teröristler fink atıyor.
Bu arada ülkenin ne hallere getirildiğini görenler gide gide azalıyor.
Korunma amaçlı döşenen beton bariyerlerden kurtulup,
Gastronomiden kafamızı kaldırabilsek…
|