Her yıl olduğu gibi asgari ücret belirleme zamanı geldi.
Muhterem yüce mecliste bir komisyon kurulacak.
Komisyon üyeleri toplanacak.
İlkin böyle bir komisyona seçildikleri için birbirlerini kucaklayarak kutlayacaklar.
Sonra da piyasadaki her türlü gelişmeleri dikkate alarak, günler sonra asgari ücret “şu kadar olsun” diyecekler.
Bugün asgari ücret, iş bulabilenler için ve alabilirlerse 1.300 lira.
Geçinilebilir, geçinilemez, aç kalır, karnını ancak doyurur konumuzun dışında.
Çünkü bu konu, her gün tartışılan ve tartışmaya her zaman açık bir konu.
Nedense her asgari ücret belirlemesinden sonra sağlıklı bir sonuca ulaşılamaz, çalışan kesim memnun ve mutlu olamaz.
Şimdi haddim olmayarak – ya da olarak – bir öneride bulunacağım.
Bu önerimi yıllar öncesinde birkaç yazımda yine sunmuştum ama hiçbir dönemde dikkate alındığına da tanık olmadım.
Ayni öneriyi, dikkate alınır veya alınmaz bir kez daha sunuyorum;
Asgari ücret belirleme komisyonu üyelerine, en az belirlenen yıl için, karar verdikleri asgari ücreti vereceksiniz.
Başkaca hiçbir geliri de olmayacak.
Asgari ücreti belirleme komisyonu, bu bir yılsonunda oturup yeniden bir asgari ücret belirleyecekler.
Çünkü öyle kah kah, kih kih, gelsin kahve gitsin çay belirlenen asgari ücret pek gülünç oluyor.
Ülkenin ekonomik koşulları göz önüne alınarak belirleniyormuş.
Yahu tüm devlet adamları konuşmaya başladıkları zaman mangalda kül bırakmıyorlar.
Pembe bir tablo, her yer güllük gülistanlık, dünya lideriyiz.
Peki, bu kulak memesi kadar asgari ücret ne?
Peki, bu kulak memesi kadar olan asgari ücrete, göz çapağı kadar olan zam ne?
Hadi bakalım asgari ücret komisyonu, yolunuz ve zihniniz açık olsun…
|