Bu cennet ülkede çok ama çok suikastlar yaşandı.
Gazetecilere, iş adamlarına, bilim adamlarına, askerlere, polislere birçok suikast düzenlendi.
Çoğu da ölümle sonuçlandı.
Bizim böyle zayıf bir karnemiz var.
Son zamanlarda diken üstündeyiz.
Sağımız, solumuz, önümüz, arkamız savaş rüzgarlarıyla sarsılıyor.
Bu arada birileri Suriye düğümünün çözülmesini istemiyor.
Suriye’de ateşkesin sağlanmasına karşı çıkan bir güç var.
Düne kadar Suriye’yi, Halep’i konuşanlar, bugün Ankara’yı konuşmaya başladı.
Nerden başladı?
Ankara’nın göbeğinde, güvenliği en yoğun bir bölgede bulunan Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde bir suikast olayı yaşandı.
Etrafında koruma görevlisi bulundurmayan, birçok büyükelçi gibi zırhlı araba kullanmayan, Rusya’nın Ankara Büyükelçisine, yakın mesafeden bir suikast düzenlendi.
Güvenlik ve istihbarat zafiyeti konuşulmadan olay FETÖ’ye bağlanıverdi.
İlk soru; bir suikastçı, bir büyükelçiye nasıl bu kadar yaklaşabilir?
Daha ne olduğu belli olmazken, olaya yayın yasağı getirildi ama bu suikastta büyükelçinin öldüğünü Rus dış işleri sözcüsü açıkladı ve Rus Haber Ajansı dünyaya duyurdu.
Yani, biz yayın yasağı koyuyoruz, dünya haberi“flaş flaş” diye geçiyor.
Yani efendim sen istediğin kadar yayın yasağı koy, dünyanın her şeyden hemencecik haberi oluyor.
Dünya ağası egemen güçlerden bir şey saklanabilir mi?
Hele de bu egemen güçlerin gözü Ortadoğu’da ve özellikle de Türkiye’de iken.
Evetkardeşim, gizlemeye saklamaya gerek yok;
Türkiye, dışardan bakıldığında pek sağlıklı görünmüyor.
Hamaset nutuklarını, tabana seslenmeyi bırakıp, dünyaya daha yakından bakarsak gerçeği de daha yakından görebiliriz.
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi bir suikast sonucu yaşamını yitirdi.
Ankara’daki diğer ülkelerin büyükelçilerinin ruh halini düşünüyorum da içinden çıkamıyorum.
İşin en acı yanı, İç İşleri Bakanının açıklamasından öğrendiğimize göre, suikastçı bir polisti.
Son söz; Rus Büyükelçisine suikast düzenleyerek öldüren kişi keşke sağ yakalanabilseydi ama maalesef onu bile beceremedik ve suikastçıyı ölü olarak ele geçirdik.
Yineliyorum, keşke sağ yakalayıp sorgulayabilseydik.
Şimdi sıra televizyon kargalarında.
Gaklamaya başladılar bile…
|