Suriye’nin ikinci büyük kenti Halep’ten tahliye başladı.
Hemen ardından tahliye askıya alındı.
Askıya alınması çok sürmedi, yeniden başladı.
Ankara devreye girdi.
Moskova devreye girdi.
Tahran devreye girdi.
Vaşington devreye girdi.
Buna karşın Halep elden gidiyor.
Çocuklar, kadınlar, sivil halk ölüyor.
Ölenler kim, öldürenler kim?
İşte o belli değil.
Her gazete, her televizyon haberi kendi meşrebine göre veriyor.
Esat 5 yılı aşkın bir zamandır direniyor.
Suriye Esat’ın yönetimindeki bir komşu ülke.
Biz nasıl Cumhuriyete baş kaldıranlarla yıllardır savaşıyorsak, Esat’ da ülkesindeki ayrılıkçılarla savaşıyor.
Bizim strateji uzmanı(!) devlet büyüklerimiz, “Esat 3 ayda biter” dedi ama Esat 5 yılı aşkın bir zamandan bu yana ve hala direniyor.
Biz PKK ile FETÖ ile IŞİD ile cebelleşmeyi bir yana bırakıp Halep ile ilgilenmeye başladık.
Girdiğimiz Suriye’den nasıl ve ne zaman çıkacağız, bilen var mı?
X
Kayseri’de, bomba yüklü aracın, hafta tatili için otobüse binip çarşıya inmek isteyen Mehmetçiklerimizin aracının yanında meydana gelen patlamada, kaç kişinin öldüğü, kaç kişinin yaralandığı belli değilken, Kahramanmaraş’ta bulunan Başbakan Yardımcısı, Kayseri katliamından çok Halep olaylarını anlatıyor.
X
Gaziantep’te, Ankara’da, İstanbul’da, Suruç’ta canlı bombaların patlatılarak yüzlerce insanımızı yitirdiğimizi neredeyse unuttuk.
OHAL uygulaması bulunan ülkemizde, toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasakken, bombalarla ölen benim yüzlerce insanım için sokağa dökülmeyenler, Halep’te yaşananlar için sokaklarda.
Ortadoğu’yu en iyi bilen gazeteciyi de Silivri’ye attık.
İşin içinde Amerika, Rusya, İran, Çin varken, Suriye’de olayların durulmamasını anlayamıyorum.
Bir oyun mu oynanıyor diye düşünmeden de edemiyorum.
X
Bir de Dolar masalı var ki gülmekten öldürüyor beni.
Doları bozdurun diyorlar, ekonomi ile ilgili tüm söylemler, hatta kişi başına düşe milli gelir bile Dolarla açıklanıyor.
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu demekten başka ne diyebilirim?
|