Satır aralarında değinsek de Gaziantep gündemine bir türlü sıra gelmiyor.
Neden gelmiyor?
Çünkü ülkenin politikasını Ankara belirliyor da ondan.
Her neyse, biz konumuza dönelim.
Kış koşulları ülkemizi ve dünyayı etkisi altına almış, ne hikmetse Karadeniz’in hırçın coğrafyasında, Sürmene Çamburnu Yaylasında yangın çıkıveriyor.
Etkili ve yetkili bazı ağızlardan, “endişe edecek bir şey yok” demeçleri dinliyoruz ama yangın devam ediyor.
Cennet bir ülkede yaşayan ilginç bir toplumuz vesselam.
Televizyon haberlerine bakarsak; İsrail’de bir Filistinli, kamyonunu İsrailli askerlerin üstüne sürmüş.
Amerika’da kar yolları kapatmış.
Meksika’da şöyle olmuş, Brezilya’da böyle olmuş, Arjantin’de şöyle böyle olmuş.
Avrupa kara teslim üzüntülü haberleri.
Bizim cennet ülkemiz güllük gülistanlık.
Bal börek içinde.
Kar yok, kış yok, terör yok, şehit yok, zam yok…
Yüce meclise bakarsak, anayasa değişikliği görüşülmeye başlandı.
Tam da o sırada tüm televizyon kanalları, Cumhurbaşkanının büyükelçilerle yaptığı toplantıya kilitlenmiş, canlı canlı veriyor.
Yani anayasanın tartışıldığı meclis oturumunun, meclis TV. den açık açık yayınlanmamasını anlamak olası değil.
Halk için denilen bir yasanın, halktan kaçırılması gibi bir şey.
Ve yüce mecliste ise, halktan utanmadan, yüce bildiğimiz meclisin içinde yaşanan sahte oy kullanımı tartışılıyor.
FTÖ’den her gün gözaltılar, tutuklamalar gırla giderken, FTÖ’nün siyasi ayağı neredeyse zil takıp oynayacak.
Neden?
Sıra kendilerine gelmiyor da ondan.
Havada, karada, denizde ulaşım durmuş, kimsenin umurunda değil.
Hele anayasanın tartışılacağı pazartesi günü, yüce meclisin önünde yaşanan arbedeye hiç kimsenin aldırdığı yok.
Bu arbede neden çıktı, sonu ne oldu diye soran sorgulayan var mı?
Çocukluğumuzda bir tekerleme vardı, bizim kuşak iyi anımsar; “pambık yansın keyf olsun” diye bağırırdık bazı bazı.
Ne zamanlarda bağırırdık?
Keçenin dört ucunun da suya düştüğünü anlayınca bağırırdık.
Şimdilerde tam da o iklimdeyiz…
|