|
Gaziantep’te bir deli rüzgar esse ya da sıkı bir yağmur yağsa, pat diye elektrik kesilir.
Bu iş yıllardır böyledir.
1980 li yıllarda programlı elektrik kesintileri vardı.
Çok şükür şimdi programlısı kalmadı.
Programsız kesiliveriyor…
11 yıldan buyana, yazları Akdeniz kıyısında, Aydıncık ile Bozyazı İlçelerinin arasında, güzel bir koyda tatil yapıyorum.
Yağmuru ve rüzgarı bol bir coğrafya.
Ne zaman poyraz esse, ne zaman bir yaz yağmuru yağsa elektrik kesilir.
Ondan sonra bekle ki gelsin.
Sorun Gaziantep’te ya da 500 kilometre uzaktaki başka bir yerde değilmiş demek ki.
Eskiden TEK diye bir tek kurum vardı.
Türkiye Elektrik Kurumu.
Bu TEK’i 5 – 6 parçaya bölerek tekil olan genel müdürlüğü çoğul yaptık.
Her genel müdürlüğe ödenekler ayırdık.
Her genel müdüre maka verdik, makam aracı verdik, makam şoförü verdik.
Bu genel müdürleri teknik personelle donattık.
Elektrik kesintilerine yine de çözüm bulamadık.
Yağmur yağdığında yine elektrik kesildi, rüzgar estiğinde yine elektrik kesildi.
Mesai başlamadan da onarım başlamadı…
“Bu elektrik neden kesiliyor?” diye soran, “bu bizim işimiz, elektriğin kesilmemesi için neler yapmalıyız?” diye araştıran olmadı ki kesintiler sürüp gitti – gidiyor.
Gençlik yıllarımda tanıdığım, ölünceye kadar da dostluğumuz süren veteriner hekim – şair rahmetli Seyfettin Başcıllar ağabey, Amerika’ya yerleşmişti.
5.5 yıllık bir aradan sonra hasret gidermek için yurda dönmüştü.
Bu arada bir gününü de biz genç arkadaşlarına ayırmıştı.
Oturup sohbet ederken elektrik kesildi.
Seyfettin abi önce bir irkildi, sonra bize dönerek, “bakın uşaklar (çocuklar), 5.5 yıldır Amerika’dayım, 5.5 saniye elektriğin kesildiğini görmedim” dedi.
“Neden biliyor musunuz?” diye sorduktan sonra yanıtını da kendisi verdi; “işi elektriğe bağlı tüm işletmeler, tüm fabrikalar, elektrik idaresi hakkında dava açarlar. Kesintiden kaynaklanan zararlarını karşılamak için yüklü tazminatlar alırlar.
Elektrik idaresi de bunu bildiğinden işini sağlam yapar, kesinti yaşanmaz.”
Benim cennet ülkemde, elektrik kesintisinden dolayı zarar gören bir işletmenin, bir fabrikanın, evindeki elektrikle çalışan eşyaları bozulan bir yurttaşın, elektrikle ilgili kurum hakkında davacı olduğunu ben duymadım.
Böylece, yurttaşlık görevini unutanların, elektrik kesintilerine de müstahak olduğunu düşünmekte haksız değilim galiba.
Ne dersiniz?...
|
.jpg)
.gif)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg){kind=small}
Ekleyen: Hüseyin TOPRAK 
Tarih: 23.7.2009 
İzlenme: 
Yazdır:
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
(1).jpg)
