Bugün ne yazayım diye düşünürken aklıma yakında referanduma gideceğimiz geldi.
Allak bullak oldum.
Biz bu referandumu neden yapıyoruz diye düşündüm, işin içinden çıkamadım.
İki seçenekli referandumda seçeneklerden biri hayır öteki seçenek evet.
Başka seçenek var mı?
Hayır, yok…
Peki, bu konuda düşüncesi olmayan aziz seçmen kardeşim, “ben bu işte çekimserim kardeşim” diyemeyecek mi?
Hayır, diyemeyecek.
Ya evet diyecek ya hayır diyecek.
Başka seçenek yok.
Demokrasi var ya!
Canını seveyim böyle demokrasinin.
Ben bu referandum çalışmalarına bakarak, demokrasinin bize yanlış öğretildiğini gördüm.
Eğer demokrasi evet ya da hayır demekse, ben böyle demokrasiye hayır diyorum kardeşim.
Eğer demokrasi evet ve hayır demekten ibaret bir şeyse, ortaöğretim yıllarımızdaki ve şimdi olmayan “Yurttaşlık Bilgisi” derslerimizde bize öğretilen demokrasi neydi?
O derste bize öğretilen demokrasi mi yanlıştı yoksa günümüzde demokrasiden söz edilen evet – hayır dayatması mı demokrasi?
Valla sorguladıkça kafam karışıyor.
En iyisi sormamak ve sorgulamamak.
Zaten öyle yaşamıyor muyuz?
Çünkü sordukça kafanız karışıyor.
Sorguladıkça, işin altından çapanoğulları çıkıyor.
Evine ekmek götüremeyen de referandumu konuşuyor, milletin a.. na koyan müteahhit de referandumla yatıp referandumla kalkıyor.
Hani onu anladık da evine ekmek götüremeyeni bir türlü anlayamıyoruz.
Yani sözün özü kardeşim; yarınımız belli, değil.
Günübirlik yaşayıp gidiyoruz işte.
Dahası yarın Rakka’ya müteveccihe yol almaya başlarsak, bu referandum işi ne olacak diye de düşünmeden edemiyorum…
|