Sanırım referandum yaklaştıkça birileri toplumda etkili olabilecek spekülatif işler yapmayı çok seviyor…
Hollanda olayı da işte tam da bu türden bir olay…
Hatta
Bir zamanlar İsrail’le yaşadığımız Van münite olayının aynısı bile diyebiliriz.
Çünkü o dönemde de…
Sözde İsrail’le çatışmamıza karşın…
Mavi Marmara olayıyla ilgili ne bir özür…
Ne de tazminat alabilmiştik…
Ve bugün İsrail…
İktidarın bölgede en iyi anlaştığı ülkelerden biri bile denilebilir.
Gelelim Hollanda’ya…
Adamların 14 Mart’ta seçimleri var.
Öğreniyoruz ki
Başbakan da bu konuda hassas ve gidilmesinden yana değil.
Ayrıca…
İktidarın 2008 yılında seçim yasasında değişiklik yapıp yurt dışında ve dış temsilciliklerde seçim propagandası yapılmasını yasaklaması gibi bir durum da söz konusu…
Ama emir daha üstten gelince
Her zaman olduğu gibi akan sular duruyor ve bizimkiler apar topar Hollanda yolcusu oluveriyor…
Tabi gidiş emrivaki olup seçimler de gündemde olunca haliyle işler de sarpa sarıyor…
Girerdin giremezdin derken…
Olaylar büyüyor…
Zaten istenilen de bu…
Biliyorlar ki bu yaşananlar birileri için tam bulunmaz bir fırsat yaratacak…
Hem zaten…
Durduk yere batılı devletlerle ilişkileri gerip, sonra da ; “ Bakın bu batı biz İslam olduğumuz için bize düşman…”
“Ve bu kadar parti içinden sadece biz onlara karşı mücadele ediyoruz…” mantığının başka türlü bir açıklaması bulunmuyor.
Neyse olanlar oldu ve ülkemiz yöneticileri…
Başta Hollanda olmak üzere bazı ülkelere…
“Bedelini ödeyeceksiniz…”
“Hesabını soracağız… “
Türünden sözlerle tepki gösterdiler…
Sonra hükümetin ekonomiden sorumlu bakanı açıklama yapıverdi…
Dedi ki;
“Ekonomik yaptırım uygulama durumumuz söz konusu değil.”
Hem nasıl olacaktı ki…
Bizim o ülkede başbakanın oğlunun şirketi dışında herhangi bir şirketimizin olduğu bile bilinmezken…
Kabaca bir hesapla…
Adamların bizim ülkemizde yaklaşık 2500 şirketinin olduğunu…
Bu yetmezmiş gibi…
Ülkenin en önemli bankalarından birinin…
Dahası…
En büyük milli petrol şirketimizin şu andaki sahibinin de bir Hollanda şirketi olduğunu öğreniyoruz…
Böyle olunca da haliyle…
Ekonomik yaptırım falan da lafta kalıyor…
Demek istediğim…
Devletler ekonomik bağımsızlığı oranında tavır alabilir…
Tepki koyabilir…
Yaptırım uygulayabilirler.
Değilse tüm yapabilecekleri
Danaları kesmekle tehdit etmek ve portakal bıçaklamaktan ibaret olacaktır…
Daha ötesi değil…
|