Dün 16 Nisan’dı.
Hani aylardır hiç yoktan kıyametler koparılan, bir kaşık suda seller, bir bardak suda fırtınalar yaratılmaya çalışılan gün…
Sonuç ne olmuştur?
Şimdiye dek belli olmuştur.
Çünkü bu yazı, oyumu kullanıp eve geldikten sonra ve daha herkes oy kullanırken yazılıyordu.
Referandum öncesi yaşananlar, bizim toplum yapımıza uygun olmayan, çirkin, çirkin olduğu kadar da tiksindirici olaylar ve söylemlerle doluydu.
Herkes konuştu.
Daha doğrusu, ağzı olan konuştu.
Alçak, namussuz, şerefsiz, vatan haini, terörist ve bu gibi yakıştırmalar, bizi yönetsin diye oy verdiğimiz politikacılar tarafından kullanıldı.
Hani “imam o..urursa, cemaat s..ar” diye kaba bir söylem var ya!
Bizi yönetsin diye oy verip, devlet adamı kimliği kazandırdığımız politikacıların bu söylemlerini örnek alan haddini bilmezler de boş durmadılar.
Hele referandumdan 3 gün önce, sosyal medyada bir paylaşım vardı ki; ahlaksızlığın üstüne tüy dikti.
Neydi bu paylaşım?
“17 Nisan günü savaşı kazanınca, bunların karıları, kızları evetçilere helaldir…”
Helalin, haramın ne olduğunu bilmeyen ama Müslüman geçinen bu haddini bilmez ahlaksız için ne yapıldı bilemiyorum ama bu adam, utanmadan, sıkılmadan toplumun içinde yaşayıp gidecek.
Dünkü referandumdan bu gün ne sonuç çıkarsa çıksın, kargaşa, aymazlık bitecek mi?
Evetçi de hayırcı da bölünmüşlüğü bir yana bırakıp kol kola girecek mi?
Dilerim yanılmış olurum ama esefle söylüyorum ki daha da artarak sürecek.
Hiç de gereği yokken yapılan bir referandumun sonucu ne çıkarsa çıksın, ülkeye neler kazandıracak? Neler kaybettirecek?
Bekleyip göreceğiz.
Bu arada en büyük kazanımımız, necip halkımızın ülkesine ve dünyaya bakış açısını öğrenmiş olacağız.
|