Toplum olarak sanırım çok okumayı, araştırmayı sevmediğimizden olsa gerek genelde yöneticilerimizi sorgulamak yerine…
İnanmayı tercih etmekteyiz.
Aslına bakarsanız bu tür bir düşünce şekli vatandaş olmakla, padişah tebaası olmak arasındaki en önemli farktır bile denilebilir.
İsterseniz konuya biraz daha açıklık getireyim…
Eğer siz, ister devlet…
İster parti…
Dernek…
Oda fark etmez kendi düşüncenizden olan yöneticilerinin söylediklerini hiç sorgulamadan…
Tartışmadan kabul ediyorsanız…
Sizin düşüncenizin…
Partinizin…
Örgütünüzün adı…
Düşünce şekli nasıl nitelenirse nitelensin…
Siz de kendinize hangi keskin…
Dini…
Sol…
Milliyetçi bir etiket takarsanız takın…
Tebaasınızdır…
Hani siz zaman zaman…
Biz 30 yıldır aynı partiliyiz…
Biz aileden su düşüncedeyiz diyorsunuz ya, doğrusunu isterseniz bu söylenenlerin hepsi de ne yazık ki hep aynı kapıya çıkmaktadır.
Yani tebaalığa.
İşin doğrusu…
Ne partiniz 30 yıl ya da daha önceki yılların partisidir.
Ne de o düşünce.
Yıllar önceki düşüncedir.
Ne demişti Herakleitos;
“Aynı nehirde iki defa yıkanılmaz”
Anlayacağınız
Belki siz aynı gibi görmüş olsanız da içinden gecen su her zaman değişmektedir…
Hani birileri son günlerde hayırcılara akıl vermeye çalışıp yol göstericiliğe soyunuyorlar ya…
Bu yüzden söylüyorum.
Sahi…
Hayırcıların talepleri neydi?
Başkanlık değil, parlamenter sistem devam etsin…
Başka…
Tek adam yönetimi olmasın…
Federatif, eyaletleri olan bir devlet değil…
Üniter devlet korunsun.
Elbette bunu…
Ekonomisiyle, kültürüyle, eğitimiyle…
Ulus devlete sahip çıkmak şeklinde özetlemek de mümkün ama…
Yıllar önce Kemal Derviş’le işbirliği yapmak adına ulus devleti partilerinin bordasından atıp da…
Yaptığı yanlış siyasetle…
Memleketi 15 yıldır küresel politikalara mahkûm eden bir anlayıştan akıl almak…
İşte o hiç mümkün değil.
Hani birileri sanki üstlerine vazife gibi…
Kılavuzluğa soyunup da hayırcılara başkan adayı bulmaya çalışıyorlar ya…
Baştan söyleyim;
Atatürk İlke ve Devrimleri dışında kılavuza ihtiyacımız yok.
Bu nedenle…
Kimse bize kılavuzluk için kargalığa falan soyunmasın…
|