Gaziantepspor, hemen hemen her yıl ayni sıkıntıyla kıvranırdı.
Gitti gidiyor, düştü düşüyor derken yine tutunur ve birinci ligde kalmayı başarırdı.
Spor kulüplerinin yönetimine gelenlerde spordan anlayıp anlamadıkları araştırılmaz.
Biraz parası varsa, bu işi bildiği ve iyi yürüteceği sanılır.
Şimdiye dek hep böyle olmamış mıdır?
Şimdiki yönetim kaç yıldan beri görevde bilemiyorum ama epeyce uzun zamandır Gaziantepspor Kulübünü yönettiklerini, daha doğrusu yönetemediklerini biliyorum.
Ve sonunda Gaziantepspor’u küme düşürme başarısını gösterdiler.
Bugüne dek yönetimden birinin de çıkıp, “bu düşüşte bizim çok payımız var, özür diliyorum ve istifa ediyorum” deme erdemini gösterdiğine tanık olmadık.
Gaziantepli futbolseverlere de Büyükşehir Belediyespor’un ligte kalmasına sevinmek düştü.
Bir de Fenerbahçe basketbol takımının, dünyada kazandığı başarı teselli oldu.
Şimdilerde, “n’olacak bu Gaziantepspor’un hali” diye düşünen, kafa yoran var mıdır bilemiyorum.
Bırakın Gaziantepspor’a gönül verenleri, memleketin sahibi geçinenlerin neler düşündüğünü de merak ediyorum.
Dilerim bu merakım yakın zamanda yanıtını bulur.
Şimdi bana “geçmiş olsun ülkenin 6. büyük kenti, Türkiye ekonomisinin önde gelen sanayi kenti, marka şehir Gaziantep” demek düşüyor.
Bu dileğimden de utandığımı belirtmeliyim…
X
Spor yazarı değilim ama iyi bir spor izleyicisi olduğumu sanıyorum.
Gaziantepspor küme düştükten sonra, bu iyi bir spor izleyicisi olma duygusuyla yazdım bu yazıyı.
Bana hak veren olur mu?
Bilemiyorum…
X
Başka bir konuya girelim;
Bu saatten sonra, Fetocuların siyasal ayağına sıra gelir mi?
Gelirse, yüzeysel mi olur yoksa inlerine tam mı girilir?
Pek umudum olmasa da bunu yakın zamanda göreceğimizi sanıyorum.
Dilerim gecikmez ve yüzeysel olmaz.
Çünkü kimilerinin ateş üstünde oturduğu ve gözlerine uyku girmiyor gibi geliyor bana.
Hani şu Feto’ya methiyeler dizenlerden söz ediyorum.
Yani kimsenin alınmasına gerek yok…
|