Çevremize bakıyoruz;
Herkes durması gereken yerde duruyor mu? Diye.
Evet, değişen bir şey yok.
Herkes durması gereken yerde duruyor.
Yapması gerekeni yapıyor.
Söylemesi gerekeni söylüyor…
Neler oluyor?
Bir açalım;
Bu cennet ülkede, adam gibi araç kullanmasını bilenlerin az olması nedeniyle, trafik kazaları yıllardır ayni minval üzere sürüp gidiyor.
Yani olması gereken yerde…
Sigara yasağı başladı ya!
Nasrettin Hoca’nın torunları olan benim cevval yurttaşlarımdan biri, yasağı hortumlama yöntemiyle deliyor.
Yabancısı olmadığımız “hortumlama” sözcüğü, biçim değiştirerek yine karşımıza çıkıyor.
Yani olması gereken yerde.
Durması gereken yerde…
Bir televizyon programında, Kemal Kılıçdaroğlu’nun defterini dürdüğü Mir Mehmet Dengir Fırat, uzunca bir süre sessiz kaldıktan sonra yine bir televizyon programına çıkıyor, “yargı, yargıya bırakılamaz” diyor.
Yani durması gereken yerde duruyor.
3G diye bir telefon modeli üretiliyor.
Cennet ülkemde pazara çıktığı gün 2 milyon tane satıyor.
İlk konuşan da başbakan oluyor.
2010 yılına kadar 10 milyonluk bir satışa erişeceği söyleniyor.
Krizin “teğet” geçtiği benim güzel insanım, 3G ile görüntülü görüşmeler yapmaya bayılıyor.
Yani herkes durması gereken yerde…
Şair, romancı Demirtaş Ceyhun yaşamını yitiriyor.
Hülya Avşar’ın köpeği hasta olsa haber yapan benim büyük gazetelerim, bir edebiyatçının ölümünü görmezden geliyor.
Yani yaygın ve saygın basın, durması gereken yerde…
Kutsal Ramazan ayı yaklaşıyor ya.
Benim dindar geçinenlerimi bir telaş alıyor.
Neden?
“Bu yıl ki fitre miktarı ne kadar olur?” telaşında da ondan.
Yani durması gereken yerde…
İsterseniz geçelim bunları.
Çünkü yığınla örnek sıralayabilirim, sizin de kafanız karışır benim gibi.
xxx
Gaziantep yine yaygın basının diline düştü.
Bir trafik kazasında yaralanana yardım eden biri, yardım etmeye çalıştığı yaralının cep telefonunu çalmış.
Bu haber veriliyor da 5 dönem üst üste Gaziantep milletvekilliği yapan, son zamanlarında köşesine çekilen İmam Hüseyin İncioğlu’nun, kafasına bir kuşun sıkarak intihar ettiği haberi verilmiyor.
Yazımın başında sormuştum; “herkes durması gereken yerde duruyor mu?” diye.
Evet, değişen pek bir şey yok.
Herkes durması gereken yerde duruyor.
Bilme anlatabildim mi?...
|