Biz Asyalı mıyız, Avrupalı mıyız?
Bu sorunun yanıtını ararken, biz Ortadoğu’nu tam da göbeğinde olan bir ülke olduğumuzu vurgulamak isterim.
Bakın dünyada neler oluyor?
İçlerinde Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Mısır’ın da bulunduğu 7 ülke, Katar ile diplomatik ilişkilerini kestiklerini açıkladılar.
Gerekçe, Katar’ın terör örgütlerine destek vermesiymiş.
Sanki kendileri sütten çıkan ak kaşık...
Çok kısa bir süre önce, Amerika’nın yeni seçilen sıkı tüccarı, Suudi Arabistan’a gidip onlara silah satmıştı.
Amerika İran’a direk saldırma yerine, uydularını kullanarak iti ite kırdırma politikası güdüyor.
X
Katar küçücük ama zengin bir ülke.
Hemen hemen tüm yatırımlarını Türkiye’ye yapıyor.
Biz de orada bir üs kurma çabasındayız.
Körfez ülkeleri içinde aşık attığımız en yakınımız.
Garibim Dış İşleri Bakanımız, üzüntülerini bildirmekle yetiniyor.
Hem de Almanya’nın Dış İşleri Bakanı Türkiye’deyken.
Öte yandan dünya ağası ABD hemen devreye girdi ve Dış İşleri Bakanı Tillerson, “tarafların oturup konuşmaları gerek, Körfez İş Birliği Konseyi dağılmamalı” diye ağabeylik yapma rolü oynamaya başladı.
Binlerce kilometre uzaktan gelen bu sese, “hop, sana ne oluyor?” diye soran gördünüz mü?
X
Şimdi biz kimden yana olacağız?
Suudi Arabistan’dan yana mı, Katar’dan yana mı?
İkisi de dost ve müttefikimiz ya!
Amerika müttefikimizdi, dostumuzdu, şimdilerde komşumuz oldu.
Güney sınırımızdan Suriye’ye baktığımızda, her taraf Amerikan bayrağı ile donatılmış.
Sınır boyunca Amerikan bayrakları dalgalanıyor.
Çok yakın bir zaman önce, Amerika’nın yeni seçilen tüccar başkanı, Sudilere gidip silah satmadı mı?
X
Bakın, Ortadoğu daha da karışacağa benziyor.
Demedi demeyin.
Biz bu kargaşanın neresinde olacağız, belli değil.
Keşke belli olsa.
Çünkü kabadayılık ile devlet adamlığı birbirinden çok ayrı konular.
Biz hala diplomasi kısırlığı içinde sağa sola hat – hut etme sevdasındayız.
Hadi bakalım, bize kolay gele…
|