Doğrusunu isterseniz politika denilince özellikle de dış politika denilince akla ilk gelmesi gerekenin ülkenin ulusal çıkarlarının korunması olması gerekiyor ama
Eğer kafanızda ulus bilinci bulunmayıp olaylara sadece mezhep gözlüğüyle bakıyorsanız…
Haliyle doğru bir çizgi izlenmesi…
Ülkenin çıkarlarının korunması da mümkün olmuyor.
Sahi…
Irak’ın kuzeyinde bir Kürdistan kurulmasının hikâyesi neydi?
Yaşı ilerlemiş olanlar hatırlar…
O yıllarda da ülkemizi yönetenler, ABD’den Irak yönetimine uçuşa yasak bölge oluşturulması için baskı yapmaktaydılar…
Sonra ABD geldi ve 36 paralelin kuzeyini Irak güçlerine kapatıverdi.
İşte bu ortam içinde bugün bağımsızlık referandumu hazırlığında olan Barzani büyüdü…
Güçlendi…
Bizim de desteğimizle bir devlet için gereken tüm alt yapı ve kurumlarıyla
Hatta ordusuyla bile hazır hale getiriliverdi.
Bugün bile bu kişiyi…
Daha devlet olduğunu ilan bile etmeden…
Sanki bir devlet başkanıymış gibi karşılayıp, bayrağını en önemli yerlere asmadık mı?
Astık.
Şimdi şöyle bir düşünün…
ABD’nin en az 30 yıldır bölgede aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 4 ülkeden toprak koparılarak bir büyük Kürdistan kurmak istediğini sırf olaylara milli değil mezhep penceresinden bakmaktan dolayı fark etmeyip de birinci parçanın oluşmasına…
ABD ve İsrail’le beraber destek veren bir anlayış…
Suriye ‘de Kürdistan kurulmasına karşı çıkabilir mi?
Elbette çıkamaz hem zaten kimsenin çıktığı falan da yok…
Dikkat ettiyseniz iktidardan hiç kimsenin de bölgede kurulmak istenilen devlete ilişkin bir söylemi falan da bulunmuyor…
Zaman zaman söylenilen NATO ve ABD karşıtı sözler de sizi şaşırtmamalı çünkü onların tamamı da iç politikaya yönelik…
Aslına bakarsanız her iki ülke de aynı yöntemle parçalanmaktadır…
Önce bir muhalefet oluşturulur…
Ardından silahlanması sağlanır…
Sonrasında da bu muhalefetin ezilmesi gerekçe gösterilerek ilgili ülkeye ABD ve batılı emperyalist güçlerin müdahalesi için çağrı yapılır…
Sahi ABD’yi Irak’a kim çağırmıştı?
Herhalde Irak yönetimi değil.
İşte Suriye’de de aynısı yaşanmaktadır…
Bakın geçtiğimiz günlerde bir ABD’li diplomat bu referandumla ilgili olarak: “25 Eylül’de Kürdistan’da yapılacak olan ‘Bağımsızlık Referandumu’ Kürtlerin geleceğini tayin etmesi için yüzyıllık bir fırsat” Demedi mi?
Peki
Irak’ta bölünmeden yana olan ABD Suriye’de farklı olabilir mi?
Elbette olamaz…
Bu konuda da uluslararası koalisyon güçlerinin ABD temsilcisinin "Suriye'de federal sistemi destekliyoruz" açıklaması zaten Suriye için planlanan geleceğin ayrıntılarını hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak bir şekilde ifade etmektedir…
Hani biz sık sık PYD’ye silah yardımı yapmasından dolayı ABD ve batılı devletlere arada veryansın ediyoruz ya…
Bu silahlar nereden gönderiliyor biliyor musunuz?
Ülkemizdeki ABD üssü olan İncirlik’ten…
O halde neden İncirlik’i ABD ve koalisyon güçlerine kapatmak dururken veryansınla yetiniyoruz dersiniz?
Aslına bakarsanız çok fazla bir seçeneğimiz yok…
Ya Rusya, İran ve Irak’la birlikte bölge devletlerinin toprak bütünlüğünden yana olacaksınız…
Ya da bugüne kadar olduğu gibi…
“Hem ağlarım, hem giderim” mantığıyla İsrail ve ABD ile birlikte bölge devletlerini parçalamaktan yana…
Ortası yok!
|