Geçtiğimiz 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarından bir iki gün önce yurt dışına giden devlet adamları gördük.
23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramlarında, kulağından rahatsız olup yatan devlet adamları gördük.
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramlarına, 30 Ağustos Zafer Bayramlarına katılmayan devlet adamları gördük.
Böyle kutsal bildiğimiz günlerin sönük geçmesi için çaba gösterenleri gördük.
X
1950 li yıllar.
Çocukluktan ilk gençliğe adım attığımız yıllardı.
Yukarda saydığım tüm bayramları öğretmenlerimizle, okul arkadaşlarımızla, halkımızla öyle coşkulu kutlardık ki o günleri arar olduk.
O zaman bayramlar bayram gibi kutlanırdı.
X
Geçtiğimiz hafta, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümünü kutlama telaşıyla geçti.
Kutlama mı anma mı bir türlü anlayamadım.
15 Temmuz Cumartesi günü ve gecesi, hiçbir bayramda olmadığı kadar coşkulu görüntüler yaşandı
Meclis özel gündemle toplandı.
Akşamına halk sokaklara döküldü.
Bu nasıl anmadır? Yine anlayamadım…
X
Sen – ben kavgasına girmeden önce, “muhterem hocaefendi” diye toz kondurmayanlar, Fetullaha çığlık çığlığa lanetler okudu.
Düne kadar hocaefendilerinin çizgisinde yayın yapan televizyonlar, şimdi ayni hocaefendiye küfür etme yarışı içindeler.
Düne kadar Fetullahı övmekten yere koyamayan köşe kapmış kalemşorlar, şimdi sövmeye başladılar.
Benim insanım hep böyle miydi yoksa sonradan mı böyle oldu?
Bu sorunun yanıtını vermek sosyologlara düşer ama onlar da suskun.
X
Atlatılan 15 Temmuz hain darbe girişiminde yanıtsız kalan sorular yok mu?
Yıldönümünün ilkini bayram coşkusuyla kutlamakla, FTÖ’yü bitirdik mi demek isteniyor?
Oysa bu FTÖ’nün siyası ayağına hala dokunulmadı.
Sıra onlara geldiğinde, ben işte o güne bayram diyeceğim.
X
15 Temmuz 2016 da Atatürk ilkelerine bağlı askeriyle, polisiyle, siviliyle, siyasal partileriyle demokrasiye nasıl da sarılmıştık.
Demokrasiye o sarılış keşke gevşemeseydi.
Adalet için ayaktayız.
Darbeye karşı ayaktayız.
Böyle bir toplumun demokrasiye sarılışı gevşememelidir, gevşetilmemelidir.
Cumhurbaşkanının, hain darbe girişiminin yıldönümü gecesi yaptığı konuşmalar, keşke kimseye çatmadan, sataşmadan, daha kucaklayıcı bir konuşma olsaydı…
|