Bilindiği gibi birkaç gün önce pek çok dersin müfredatı değişti.
Bir süre önce de Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği’nin bazı maddeleri değişmişti.
Ben bunu yazınca belki içinizden…
“Ya bize ne, biz öğrenci miyiz?” gibisinden düşünceler geçebilir ama işin rengi öyle değil…
Doğrusunu isterseniz…
Olay sadece öğrencilerle ilgili olmayıp gelecekte nasıl bir yurttaş istenildiğiyle de doğrudan ilişkili…
İsterseniz lafı dolandırmadan önce değişiklikten bahsedelim ki herkes neler olup bittiğini kolayca anlayabilsin…
Aslına bakarsanız tüm bu yönetmelik ve müfredat değişikliklerinin bir tane amacı bulunmaktadır…
O da; toplumda halen var olan başta Atatürk olmak üzere bizi millet yapan ortak değer ve duyguların adım adım kaldırılıp…
Çok kimlikliliğe izin veren Siyasi İslamcı kimliğin yerleştirilmesi…
Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği’nin değiştirilmesinin nedeni de bu…
Zaten bu durumu anlamak için yapılan değişikliğe birazcık göz atmak bile yeterli…
Bakın ilgili yönetmeliğin kaldırılan 5. maddesindeki Sosyal Etkinliklerin Amacı Maddesi’nde ne diyor…
“Madde 5 — Sosyal etkinliklerin amacı, Türk Millî Eğitiminin genel amaç ve temel ilkelerine uygun olarak; öğrencilerin Atatürk İlke ve İnkılâplarına, Anayasanın başlangıcında ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı yurttaşlar olarak yetişmelerine, yeteneklerini geliştirerek gerekli donanımı kazanmalarına katkıda bulunmaktır. “
Tabi yapılan değişiklikte böyle bir madde bulunmuyor.
Hatta şunu söylemek de mümkün…
Müfredat ve yönetmeliklerden millet kavramının silinmesi olayı ilk defa yapılmıyor, öncesi de var…
Yıl 2006, Hükümet MEB Teşkilat Yasasını bir anda değiştiriveriyor…
Hatırlatmakta yarar var bu yasa MEB’in nasıl bir öğrenci yetiştireceğini belirliyor yani bir anlamda da eğitim felsefemizi...
Eski metinde; Atatürk İlke ve Devrimleri’ni benimsetmenin yanında vatanını, milletini, bayrağını seven öğrenci yetiştirmek önem taşırken…
Yapılan değişiklikle “Küreselleşmenin ihtiyacı olan insan gücünü yetiştirmek” ön plana çıkıveriyor…
Şimdi diyeceksiniz ki, bu ne anlama geliyor…
Anlamı şu: Emperyalizm, siz buna isterseniz küreselleşme…
Küresel sermaye falan diyebilirsiniz…
Bir ülkeden ne ister…
İşte bunu anladığınız zaman…
Eğitimde yapılmak istenilen anlayış değişikliğinin ayrıca uygulanan ekonomik politikaların da iç yüzünü anlayacaksınız…
Evet, emperyalizm bir ülkeden ne ister…
Milli hiç bir kurum ve kuruluş bırakılmadan
İlgili ülkenin; Sanayi, ticaret, banka, enerji, haberleşme hatta düşünce kuruluşu demeden tüm her şeyinin yabancı sermayeye açılmasını…
Onların koşulsuz açık pazarı olmamızı ister.
Peki, ekonomide bunu dayatan emperyalizm, sizce eğitimde milliliğe izin verir mi?
Elbette vermiyor…
Bu nedenle eğitimde de 2006’dan itibaren yapılan tüm değişikliklerle hiç bir milli değeri olmayan…
Vatan, bayrak, millet, emperyalizm, bağımsızlık, Atatürk gibi bir anlayışı taşımayan…
Ülkesi işgal altında bile olsa sadece verilen işi yapmayı düşünen bireyler yetiştirilmesi hedeflenmektedir.
Aslına bakarsanız ülkede uygulanan ekonomik politikalarla eğitim politikaları birbirinin aynısıdır bile denilebilir
Yani amacınız ekonominizi milli yapmak ve bağımsızlığı sağlamaksa eğitiminiz de milli ve bağımsızlıkçı…
Ama değil de…
Milli olan her şeyi tasfiye edip, ekonominizi küresel sermayeye pazar yapmaksa…
Eğitiminiz de millilikten ve bağımsızlıktan uzak olmaz zorundadır
Olan budur…
|