Başlığa bakınca bunun eski bir şarkıdan esinlenilen bir yazı olduğunu düşünebilirsiniz ama…
Öyle değil.
Şöyle bir hafızaları tazeleyelim
Yıl 1999…
Zamanın Fazilet Partisi’nden İstanbul milletvekili adayı olan bugünlerde Kuala Lumpur Büyükelçisi olan Merve KAVAKÇI, 18 Nisan 1999 tarihinde yapılan seçimde milletvekili seçiliyor…
Seçimin ardından 2 Mayıs 1999 tarihinde de başörtüsüyle yemin etmeye kalkınca Meclis’te olaylar çıkıyor ve ilgili kişi meclisten çıkarılıyor…
Tabi o tarihte olayın sadece başörtüsü yönü ön plana çıkarıldığından…
Asıl yön…
Yani ilgili milletvekilinin ABD vatandaşı olması konusu hep görmezden geliniyor.
Önemli mi?
Bence asıl önemli olan oydu ama dedim ya olayın bu yönü hep karambola getirildi…
Şimdi burada ABD vatandaşlığı konu olunca ister istemez vatandaşlık yemini akla geliyor ama bu olayı sakın ola…
Bizim vekillerimizin…
Devlet yöneticilerimizin…
Neredeyse on yıllardır mecliste demokratik, laik Cumhuriyeti koruyacaklarına dair yemin ettikleri halde…
Yeminlerinin tam tersini yapmalarıyla falan karıştırmayın…
Hatta birilerinin sözde “Ne Mutlu Kürt’üm diyene…” diyemediği gerekçesiyle Öğrenci Andı’nın bile kaldırılmasını bir kenarda tutun ama şunu bilin ki
Vatandaşlık almak için edilen ABD vatandaşlık yemin olayı bu kadar basit değil.
Çünkü geçmişi 1795’e kadar uzanıyor…
O tarihten önce ABD vatandaşı olmak isteyenler için hazırlanan bu metin, 1795 tarihinde ABD Kongresi’nce Amerikan yurttaşı olmak isteyenler için zorunlu hale getiriliyor…
Sonrasında da…
Federal bürokratlarca 2003 yılında metnin hafifletilmesi yönünde kampanyalar yapılsa da yemin metni 200 küsur yıldır hiç değişmiyor…
Zaten Samuel P.HUNTINGTON’un yazdığı “Biz Kimiz?” adlı kitapta da ABD “Çifte kimlikliler ve çifte vatandaşlık” başlığı altında yer alan yemin metni aynen şöyle:
“ABD Anayasası’nı destekleyeceğime; başvuran olarak önce daha önce bağlı ya da yurttaş olduğum herhangi bir yabancı kral, hükümdar, devlet ya da hükümranlığa yönelik tüm bağlardan ve bağlılıktan bütünüyle ve kesin olarak feragat edip vazgeçeceğime; Anayasa’yı ve ABD yasalarını yerli ve yabancı tüm düşmanlara karsı destekleyeceğime ve savunacağıma; yine Anayasa ‘ya ve yasalara gerçek anlamda inanç ve bağlılık duyacağıma ve yasaların gerektirdiği durumlarda ABD için askerlik yapacağıma, yasaların gerektirdiği durumlarda ABD silahlı kuvvetlerinde geri hizmetlerde çalışacağıma ve yasaların gerektirdiği durumlarda sivil yönetime bağlı olarak ulusal öneme sahip görevleri yerine getireceğime bütün kalbimle Ant içerim.”
Metinden de anlaşılacağı üzere…
Bu yemini eden kişi ABD dışında başka bir otoriteye bağlı kalmayacağını baştan kabul etmektedir…
Sonrasında da zaten iki seçeneği bulunmaktadır…
Ya ABD askeri olmak…
Ya da onların ulusal güvenlikle ilgili birimlerinde görev alan bir ABD görevlisi…
O halde soralım…
Kuala Lumpur’da hangi ülke temsil edilecek?
|