Bilgi çağında ampul aydınlığıyla ilerleyen cennet ülkemde çok güzel(!) gelişmeler yaşanıyor…
Her şey demokratik(!) ölçülerde, AB ölçülerine uygun, ABD’nin arzu ettiği biçimde gelişiyor.
“PKK’ya terör örgütü demeyen DTP ile, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak görüşmem” diyen başbakan sözünü tutuyor, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak değil, AKP Genel Başkanı olarak görüşüyor…
İmam hatip lisesinden okul arkadaşı Mehmet Ali Şahin’i işaret ederek, Meclis Başkanı olmasını sağlıyor.
Böylelikle de devletin zirvesindeki türban sayısını üçe çıkarmış oluyor.
Kabine revizyonunda, etrafında canhıraş fır dönenlerden birini Adalet Bakanlığı koltuğuna oturttuktan sonra, boş kalan fır dönme makamına Bekir geliyor.
Bekir için de ilerde bir şey düşüneceği seziliyor.
Derin Ergenekonda 3. iddianame de kabul ediliyor…
Suçlamalar, yıllarca hapis istemleri, ömür boyular havada uçuşuyor.
Ampul aydınlığında sivil darbe yaptıklarını örtbas etmek için, “darbe, darbe de darbe, darbe ha darbe” diye bas bas bağırıyorlar.
Her konuda her türlü açılımı deneyen iktidar, çalışan ve emekli için bir açılımı aklının köşesinden bile geçirmiyor.
Darbeye ve darbe sözcüğüne alerjisi olanlar, 12 Eylülün darbecibaşını yattığı hastanede ziyaret edip, geçmiş olsun dileklerini sunuyorlar.
Bilgi çağında, cennet ülkemde böyle güzel(!) şeyler olurken, bizim gibi münafıklar da oturup dalga geçercesine yazılar yazıyor.
Yazıyor da n’oluyor?
Ampul aydınlığıyla bir yere varılamayacağını bir türlü anlatamıyor.
Cennet ülkem ampul aydınlığında koşuyor, koşuyor, koşuyor…
Aklının başında olduğunu vehmeden bir kesim de bu koşuya bakıp bakıp düşünüyor.
Haa neredeyse unutuyordum;
Dün Putin Ankara’ya geldi ya…
Ampul aydınlığına o da hayran kalmıştır.
Artık Rusya’da da her şey rayına oturacaktır.
|