Bu yazının bir kısmı, bir zamanlar neredeyse herkesin “hocaefendisi” Fetullah’ı yere göğe sığdıramayanlar için yazılmıştır.
Kimsenin alınmasına gerek yok.
Asker, Akademisyen, gazeteci, memur, işçi, emekli, bakkal, kasap, kiracı, ev sahibi ve boşta gezer FTÖ cülükten gözaltına alındı.
Kimi tutuklandı kimi için karar verilmesi bekleniyor, az miktarda olsa da kimine “pardon” denildi ve serbest bırakıldı.
Bu arada hiçbir politikacının FTÖ cülükle ilgisinin olmadığını anladık.
Nereden anladık?
FTÖ soruşturmalarının, siyaset ayağına yaklaşmadığından anladık.
Oysa Fetullah’a nazireler dizen siyasetçi hiç de az değildi.
İşte ne hikmetse onlara bir türlü sıra gelmedi, gelemedi.
Dünün bademleri, şimdilerde birbirlerine “kripto FTÖ cü” demeye başladı.
X
Şimdi başka bir konuya girelim;
2 – 3 lira ödeyerek oynadığınız şans oyunlarından birinden ya da milli kumarımız Milli Piyangodan size milyon liralar çıkabilir.
Ne yapacağınızı şaşırırsınız.
Birdenbire zengin olmanın getirdiği sıkıntılarla cebelleşirsiniz.
Allah korusun pat diye bir deprem olur, yakınlarınızı, evinizi, işyerinizi kaybeder, dımdızlak, acılı bir biçimde ortada kalırsınız.
Oysa 1999 Marmara depreminden sonra, yetkililer bütün nutuklarında “deprem konusunda her türlü önlemin alındığını” söylemişlerdi.
Kentin göbeğinde bulunan bir caddede yürürken, bir işyerinin tabelası başınıza düşüp sizi canınızdan edebilir.
Aynı biçimde yine yolda yürürken, araçlarda birbirlerine ateş eden şehir magandalarının arasında kalıp bir kurşun yiyebilirsiniz.
Yine caddede yürürken bir resmi kurumun açtığı, işi bittikten sonra kapatmadığı bir çukura düşüp bir yerlerinizi kırabilirsiniz.
Fren yerine gaza basan acemi bir sürücü, aracıyla işyerinize dalabilir.
En korkuncu ise, gözünüzün üstündeki kaşınız bahane edilerek, herhangi bir terör örgütüne üye olduğunuz söylenip gözaltına alınabilirsiniz.
X
İçinizi kararttım değil mi?
Amacım felaket tellallığı yapmak değil ama yukardan aşağıya sıraladığı olaylar hemen hemen her gün yaşanmıyor mu?
Yüreğiniz yetiyorsa, mideniz bulanmazsa, haber kanallarını izleyin, bana hak vereceksiniz.
Ve felaket tellallığı yapmadığıma inanacaksınız.
|