30 Ağustos Zafer Bayramı’nda hiç etrafınıza…
Çevre binalara…
Kamu kurumlarına dikkat ettiniz mi?
Sahi kaç tanesinde Türk bayrağı var?
Bakın; Atatürk posteri falan demiyorum o çoğu kurum da zaten yok da, eğer dikkatle bakıldığında göreceksiniz ki evlerin çok önemli bir kısmında Türk bayrağı bile yok.
Peki neden?
Nedeni şu…
Neredeyse uzunca bir süredir toplumda ulus bilinci…
Yani Kurtuluş Savaşı…
Atatürk ya da şöyle söyleyelim; bizi ulus yapan, bir araya getiren, bir anlamda bizi biz yapan sürecin dönüm noktaları önemsizleştirilmeye çalışılmaktadır.
Bunu zaten pek çok gelişmeden anlayabileceğiniz gibi ulusal bayramların kutlanılmasındaki değişiklikten de pekala çıkarmak mümkün…
Nasıl mı?
Bakın çok yakın demiyorum ama bundan yaklaşık 15 yıl kadar öncesinde her ne kadar daha eskiden olduğu kadar değilse de…
Bayramlardan bir süre öncesinde…
Bandolarla…
Yürüyüş provalarıyla…
Halk oyunlarıyla…
Sportif gösteri gruplarıyla…
Hatta
TSK’sıyla hemen herkes, olanca gücüyle o büyük gün için hazırlanır bayram günü geldiğinde de halk stadyumlara giderek…
Halk oyunlarını…
Spor gösterilerini…
Konuya ilişkin konuşmaları izler, ilgili günün tarihsel önemiyle ilgili ayrıntılı bilgi sahibi olurdu…
Tabi bununla beraber bu bayramlarda ordumuz da büyük bir gövde gösterisi yaparak…
Bağımsızlığımızı ve cumhuriyetimizi tehdit den düşmanlara karşı bir anlamda gözdağı bile verirdi…
Bunların yanında
Duvarlar…
Panolar konuya ilişkin olarak yazı ve fotoğraflarla süslenir…
Birçok yere taklar konulur ve en azından bir hafta boyunca…
O bayramla ilgili televizyon ve radyo programları…
Konuya ilişkin tartışmalar yer alır…
Böylece tüm topluma bu yurdun kolay kazanılmadığı…
Bunun için çok ağır bedeller ödendiği, bu nedenle bize bu vatanı bırakan atalarımıza layık olabilmek için çok çalışmak gerektiği düşüncesi aşılanır ve böylece toplum her bayramda bu konuda en azından daha da bilinçlendirilerek…
Büyük bir ulusun yurttaşı olduğu duygusu uyandırılmaya çalışılırdı…
Ama
Son 15 yıldır yaşadıklarımız ne yazık ki bunun tersi bir süreç izlemektedir…
Önce çeşitli operasyonlarla ulus bilincini, ulus kimliğini savunmak suç haline getirildi…
Sonrasında da…
Bayramlar yasaklanmaya, çelenkler engellenmeye çalışıldı
Hatta birilerini tahrik edebileceği gerekçesiyle Türk bayrağının yasaklandığı dönemleri bile yaşadık.
Ama bakıldı ki…
Ne kadar yasaklanırsa yasaklansın halk katılmaya çabalıyor…
Bu kez
Bayramları sadece devlet törenine indirgeyip halkın katılımını engelleyerek ulusal duyguların söneceğinin hesabını yaptılar ama…
Anıtkabir’i ziyaret edenlerin sayısındaki patlamaya bakılınca bunun da tutmadığı ortaya çıktı, ancak…
Değişmez ölçüdür
Toplumu eşit, yurttaşlık temelinde din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapılmaksızın ulus kimlikte birleştirmek isteyenler…
Ulusal bayramları sahiplenir…
Var olan ulus kimliği parçalayıp, toplumu tekrar tarikat, cemaat temelinde tebaa yapıp parçalamak isteyenler de karşı çıkar…
Olay budur.
|