Gaziantep, yaşanılası büyük ve güzel bir kent.
Yerel yöneticiler harıl gürül, canhıraş çalışıyorlar.
Trafik sıkıntısı yok.
Caddeler, sokaklar bal dök yala.
Öyle imar planları yapılmış ki çarpık yapılaşma diye bir çarpıklığa rastlayamazsınız.
Su kesintisi, elektrik kesintisi hak getire.
Asayiş berkemal.
Bırakın bu kentin yerlilerini, sığınmacı olarak ülkesinden kaçıp gelenler bile bal – börek içinde yaşıyorlar.
İnsanlar o kadar mutlu ki birbirlerine günaydın derken mutlulukları yüzlerine yansıyor.
Yerel yöneticilerimiz, bu kente verdikleri çeki düzenden esinlenerek, Avrupa’ya açılmayı hedeflediler.
Anakent Belediye Başkanı, İngiltere’nin Londra kentinde düzenlenen moda fuarına, iş adamlarıyla katıldı.
Amaç, Gaziantep’e özgü kutnu kumaşıyla, Londra modasına da çeki düzen vermekti.
Yukardan aşağıya sıralamaya çalıştığımız bu güzel ve tutarlı(!) özelliklerimizi göz ardı edip, “ayranı yok içmeye” tekerlemesini gündeme getirenler de yok değil.
Ki onlar FTÖ’nün değirmenine su taşıyanlardan başkası olabilir mi?
Hani şimdi moda oldu ya!
Birinden sıkıntı mı alıyorsunuz?
FTÖ cü deyin yeter.
Gereği hemencecik yapılır.
Allah bizim layığımızı versin…
X
Geçmişte bir yüksek yargı başkanının cenaze namazını kıldırmayan imam da vardı.
Bu kez tutuklu bir milletvekilinin ölen annesinin gömülmesine de bir güruh karşı çıktı.
Ölüye bile saygısı olmayan bir güruh.
Bu tür olayların yaygınlaşması egemen güçlerin işine yarar.
Ortadoğu’daki devletleri bölerek küçük devletçikler yaratmak isteyenlerin.
Türkiye’nin bu tür oyunlara gelmesi, bizim de parçalanmamıza zemin hazırlar.
Baksanıza, bir ölüye yapılan saygısızlığı herkes kınıyor, herkes konuşuyor ama insan kılığına bürünmüş o yaratıklara “mahalle eşrafı” deniyor.
Kim oldukları bile açıklanmıyor.
Bundan dolayıdır ki kınamalar, konuşmalar havada kalıyor ve bu tür insan kılıklı yaratıklara meydan açılıyor.
Akıl, iz’an, insana saygı almış başını gitmiş
|