Tezkere, olağanüstü toplantıya çağrılan meclisten geçti.
Şimdi ne yapacağız?
Süngü takıp Allah Allah diye Kuzey Irak’a sefer mi eyleyeceğiz?
Böyle olmasını isteyen çok insan olduğunu düşünüyorum.
Ancak öyle olmayacak.
Aslında bütün mesele Ortadoğu’daki petrol yatakları.
Barzani’nin referandum yapmasına İsrail’den başka sıcak bakan ülke yok.
Amerika çoklu oynuyor.
Bizim başbakanın çıkıp, “Barzani efendi ile anlayacağı dilden konuşabiliriz” diye diplomatik bir dil yerine dayılanmasına da hiç gerek yok.
Habur Sınır Kapısını kapat, Yumurtalık’a gelen petrol boru hattının vanasını sıkıştır, yeter de artar bile.
Ondan sonrasını Barzani’nin bizdeki ortakları düşünsün.
Bakınız, tezkerenin mecliste görüşüleceği günün sabahı, Kuzey Irak’tan saldırılar yapıldı, ölü ve yaralılar var.
Amerika’nın, dünyanın gözü önünde Suriye’nin kuzeyine silah yığınağı yaptığını bilmeyen var mı?
Bu arada dünya ağası Trump’ın “Türkiye ve Amerika şu anda hiç olmadığı kadar yakın” diye demeç vermesine ne demeli?
Ah iyi ki yakınmışız.
Ya biraz aramız açık olsaydı!...
X
Referandum da referandum diye tutturan Barzani, düne kadar bizim verdiğimiz pasaportla dünyayı dolaşmıyor muydu?
AKP’nin kongresine davet edip, kongrede ona bir de konuşma yaptırıp, “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye çığlıklar atmadık mı?
Daha sonraki bir ziyaretinde, göndere Kuzey Irak bayrağı çekilmesine göz yummadık mı?
Şimdi, “Barzani efendi ile anladığı dilden konuşabiliriz” diye dayılanmanın ne alemi var?
Diplomasiyi, diplomatik dil kullanmayı unuttuk mu yoksa?
Bu konuda son bir soru;
Barzani’nin Türkiye’deki ortakları ne düşünüyor acaba?
Merak etmekte haksız mıyız?
Hadi bakalım, kartları dağıtın, oyun başlasın…
|