Bir cinayet olayı yaşanmış, suçlu yakalanmış.
Gazeteci mikrofonu uzatıp soruyor;
“Neden öldürdünüz?”
Bir tecavüz olayı var, suçlu derdest.
Gazetecinin mikrofonu soruyor;
“Neden tecavüz ettiniz?”
Ayni mikrofonların soruları gırla.
“Pişman mısınız?”
“Hiç acımadınız mı?”
Mikro – fon işte
Sorar ha sorar…
X
Müftülere nikah kıyma yetkisi için çalışmak, yapay gündem yaratmaktan başka bir şey değil.
Sağımız solumuz ateş çemberindeyken, yüce bildiğimiz mecliste, böyle bir konuyu tartışmaya açmanın ne anlamı var diye düşünme hakkımız yok mu?
X
Suriye’nin kuzeyine yerleşen PYD, kime bağlı bir örgüt?
Yılların dostu ve müttefiki Amerika’nın, Ortadoğu’daki kara gücü mü?
Yoksa yeni dost Rusya’nın güdümündeki bir örgüt mü?
Televizyonlarda açık oturumlara katılan “akil” adamlara bakarsanız, dünyaya ders veriyoruz.
Oysa dünyada dostumuz kalmadı.
En yakın komşularımızla bile kanlı bıçaklı haldeyiz.
Akdeniz’de Kıbrıs ağlıyor.
Ege’de adalar işgal altında.
Süleyman Şah’ın sandukası elimizde kaldı.
Cennet ülkemde işsizlik kol gezerken, Suriyeli sığınmacılar her şeyden muaf, her konuda öncelikli yaşamlarını sürdürüyorlar.
Onlar için yurttaşlık, yurtseverlik fasafiso.
Nasıl olsa benim Mehmetçiğim onların yerine savaşıyor, onların yerine ölüyor.
Bize gelince;
Hangi belediyenin başkanı istifa edecek gibi, müftülere nikah kıyma yetkisi verme gibi yapay gündemlerle oyalanıp duruyoruz.
Allah bize akıl vere…
|