1 – YERLİ VE MİLLİ…
Son günlerin sık kullanılan bir söylemi; yerli ve milli.
Politika ne demek, sonra yerli ne demek ve milli ne demek?
İlkin bu konuların ne demek olduğu anlaşılıp tartışılmalıdır.
Politika kutsal bir sanat.
Neden kutsal dedim?
Çünkü halkı yönetme sanatıdır da ondan.
Yerli ve milli sözcüklerini tartışmaya pek gerek yok.
Bu sözcüklerin anlamını sanırım herkes bilir.
Ancak yerli ve milli nelerimiz var diye sorarsak daha doğru olur ve her türlü tartışmaya açıktır.
2 - KİLİS’TEN KÜÇÜK BİR HİKAYECİK (ANEKDOT)
Neredeyse nüfusunun iki katı sığınmacıyı barındıran Kilis, “Zeytin Dalı” operasyonunun başlatıldığı kentlerden biri.
Roket mermilerinin kent merkezine düştüğü yakın geçmişte, Kilis’te kahvehanede oturan biri, sınırdan gelen top seslerini duyunca, çıkarıp bir sigara yakmış.
Daha birinci nefesi almış ki çaycı seslenmiş; “sigara yasak beyim.”
Adam sese dönmüş, çaycıya bakmış, bakmış, sigarasından bir nefes daha alıp kendisini uyarana doğru üfleyerek, “top atmak serbest mi ağey?” diye sormuş.
Ardından da sigarasını yere atmış, ayağıyla üstüne basıp söndürmüş ve kahvehaneden çıkıp gitmiş.
Yaşanmış hikayemiz bu kadarcık.
(Dün akşam başlayan operasyondan sonra, gece yarısı Kilis’e bombalar düştü. Kilis’te bulunan sığınmacı Suriyelilerle kavgalar başladı.)
3 - YAĞMUR – RÜZGAR – ELEKTRİK – SU İLİŞKİSİ…
Bir kente, (hadi Gaziantep’te diyelim) bir hafta boyunca aralıksız yağmur yağarsa, ayni hafta boyunca şiddetli rüzgar eserse, yine ayni hafta boyunca elektrik ve su kesintisi yaşanırsa ne olur?
Kıyamet kopar.
Sakın bu yazdıklarım için bana şom ağızlı demeyin.
Amacım felaket tellallığı yapmak değil.
Olası bir felaketten söz ediyorum.
Bir hafta boyunca yağmur, rüzgar, elektrik ve su kesintisi olan kenti şablon olarak alın, ülke sınırları içine koyun.
Savaşa gerek kalır mı?
Hani Allah korusun diyorum ama olur mu olur.
Gerisini siz getirin…
|