Erinmedim, oturup sabırla izledim.
Havanda su dövüleceğini tahmin ediyordum ama bu kadarını da beklemiyordum.
Amerika’nın Dış işleri Bakanı ile bizim Dış İşleri Bakanı, görüşmelerden sonra ortak bir basın toplantısı düzenlediler ya!
İşte ondan söz ediyorum.
Bu basın önündeki konuşmalardan, kafamın kalınlığından olsa gerek, ben bir şey anlayamadım.
Zeytin Dalı operasyonu ne zamana kadar sürecek?
Afrin’e ne zaman girilecek ya da girilecek mi?
Membiç’e girilecek mi girilmeyecek mi?
Fırat’ın doğusuna doğru kayacak mıyız kaymayacak mıyız?
Amerika, PYD’ye verdiği silahları geri alacak mı almayacak mı?
PYD için “kara gücüm” demekten vazgeçecek mi geçmeyecek mi?
Osmanlı tokadı konusu görüşüldü mü bilmiyorum ancak ben bu ortak basın toplantısında bir tokat sesi duyamadım.
Oysa bu Osmanlı tokadı söylemini necip halkımız pek benimsemişti.
Dünyada, bu basın toplantısını izleyenlerin, “bunlar birbirlerini kandırıyor” diye düşündüklerini sanıyorum.
Yine bu basın toplantısında, ne ilişkilerin koptuğu ne de düzeldiği konusu pek belli olmadı.
Bu toplantı öncesi, Amerikalı bir bakanın, “PYD’yi PKK’ya karşı kullanırız” lafı vardı ki gülmekten kırıldım.
X
Başbakan Almanya’ya gidip Merkel ile görüşmüştü ya.
Şansölye Merkel dile getirdi, referans oldu, bizim ajan – terörist diye hapishaneye attığımız Deniz yücel serbest bırakıldı.
Pazarlık var mı diye düşünmek bedava…
Bilim adamı geçineni, sanatçı geçineni, gazeteci geçineni ve yandaş geçineni şakşakçılığı bırakmadıkça bu işler böyle sürecektir
İki ülkenin Dış İşleri Bakanları görüştüler, anlaşılmaz açıklamalar yaptılar.
Konu kapatıldı mı ucu açık mı kaldı belli değil.
Son söz ve bir soru;
Masada kazanılamayan bir konu sahada kazanılabilir mi?
|