Gözlem yapmakta, konu bulmakta ve yazmakta hiç sıkıntı çekmedim.
Hele günümüzde, konu gırla.
Yeter ki bak, baktığını gör ve yorumla.
Bazen, “ülkenin pay – ı tahtını görme, gördüklerini, duyduklarını göz ardı et” diye kendimi frenlemeye çalışıyorum.
Olmuyor.
Neden olmuyor?
Çünkü pınarın gözü pay –ı taht da ondan olmuyor.
Bazı okurlarım, yerel konulara az değindiğimi söyleyerek beni eleştiriyorlar.
Haklılar.
Yerelden genele ilkesi ile gitmek gerek ama yereliyle, geneliyle ülke bir bütün olarak birbirine benziyor.
Toplumun psikolojisi bozulmuş, sen ister yereli yaz, istersen geneli yaz.
Değişen bir şey yok.
X
Müslüman olan ülkelere bir bakın, hepsi birbirinin kuyusunu kazıyor.
Ağırlıklı olarak Müslüman ülkelerin bulunduğu Ortadoğu meydanda.
Her gün, her saat değişen bir sömürüye dayalı kışkırtma politikasıyla cebelleşmiyor mu?
Ve bu kargaşanın yakın zamanda biteceği de yok.
X
İçtiğimiz suya, kullandığımız elektriğe, internete, doğalgaza, geçtiğimiz yollara, aracımızı park ettiğimiz yola ücret ödüyoruz.
Yetmiyor, her gün bunlara çeşitli zamlar geliyor.
Ücret ödemediğimiz tek şey soluk almak, soluk vermek.
Şeytanın aklına iş düşürmeyelim ama bir de soluk alma, soluk verme vergisi uygulanmaya başlanırsa, sanırım tulumbaya su gelir.
X
Gaziantep’te neler oluyormuş?
Eeee kardeş, hala anlayamadın mı?
Türkiye’de ne oluyorsa Gaziantep’te de o oluyor.
Eski Gaziantep Fuar alanının betonlaşması ile Kale kuzeybatıdan görünmez olmuştu.
Şimdi de Panorama Müzesi için yanlış yer seçimi ile Gaziantep Kalesi iyice gölgelenecek.
De gel yazma.
Şimdi yerel konulara pek fazla değinmediğimi anlatabildim mi bilemiyorum.
X
Bankacılığı sağlam, eğitimi, sağlığı, sosyal güvenliği, tarımı, hayvancılığı sağlam bir ülkede bunca sıkıntı yaşamak ağrıma gidiyor.
Hadi bunları yazma.
Gaziantep’te belediye başkanları şunu yaptı, Sanayi Odası Başkanı şunu dedi, Ticaret Odası Başkanı bunu dedi yaz yaz bitmez ama biz yazımızı burada bitirelim…
|