Bugün canım yazı yazmak istemiyor.
Yaşadığım cennet ülkem dahil, dünyada tüm ülkeler için, kimin eli kimin cebinde diye sorsam, sanırım yanıt veremezsiniz ama bana hak verirsiniz.
Ege ortada.
Akdeniz ortada.
13 bin kilometreden gelip, Ortadoğu’ya çeki düzen vermek isteyenler ortada.
ABD’nin ağababası İngiltere ortada.
Ne yaptığını bilmeyen Fransa ortada.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımayanlar, tanıyanlar ortada.
Arap dostluğuyla bir yere varılamayacağı ortada.
İç çekişme, dış çekişme ortada.
Dış politikada yaşanan Allah’a emanetlik ortada.
Dolar ortada.
Petrol ürünleri ortada.
İğneden ipliğe zamlar ortada.
Komşu ülkelerle, AB ülkeleriyle ilişkiler ortada.
Oy vererek “bizi yönetin” diye Ankara’ya gönderdiğimiz politikacı geçinenlerin birbirlerine davranışları, sesleniş biçimleri ortada.
Diyanet İşlerinin dine yaklaşımı ortada.
Vakıf yurtlarında yaşanan tacizler, tecavüzler, yangınlar ortada.
Şeker konusu, ithal et konusu ortada.
Televizyonlara çıkıp ahkam kesen televizyon kargaları ortada.
Suriye’deki bombalama denemeleri işine gelen, dünya silah endüstrisinin kazancı ortada.
Amerika ile Rusya’nın, Ortadoğu’da bilek güreşi yaptığı ortada.
Sonuç olarak bir maskeli balo ortada.
Yarım saatlik bir görüşmenin ardından, 24 Haziran 2018 günü bir baskın seçim yapılacağı da ortaya çıktı.
Ve erken seçimin “vatana ihanet” ve “ekonomiye darbe” olmadığı kanıtlanmış oldu.
Şaşırdık mı?
Hayır arkadaş, ne şaşırması.
Eee, verelim mi mehteri?
Verelim.
Bakın yazımın başlığında baskın seçim demiştim ya!
Bu erken seçimi anlatmam bile karmaşaya uğradı.
X
Bugün canım yazı yazmak istemiyor diye başladım ama başlayınca duramadım, uzattıkça uzattım galiba.
Biraz daha uzatırsam, fincancı katırlarını ürkütebilirim.
Keseyim mi?
Evet, burada keseyim…
|