Dünyada, ilk ve tek olarak Mustafa Kemal tarafından çocuklara armağan edilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 98. yılı, ne yazık ki yüce bildiğimiz mecliste, çocuklara bile yakışmayan sataşmaların yaşandığı bir oturuma üzülerek tanık olduk.
Birbirlerine aşağılayıcı sözlere başlamadan önce “sayın” diye başlayanlardan halk bıktı.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde 23 Nisan özel oturumu, “bugün 23 Nisan neşe doluyor insan” kıvamında açılmadı.
23 Nisan dışında her şey konuşuldu.
Böylece izleyenlerin izlemekten bıkmasını normal karşılamak gerek.
23 Nisan 1920 den bu yana, yüce meclisin bu kadar itibar kaybına uğraması, 23
Nisan 2018 günü olduğu kadar olmadı.
X
Önümüzdeki Haziran ayının 24. günü hem cumhurbaşkanı hem de milletvekili seçimi var.
Bugünden görünen o ki; seçimlere şen şakrak gidilip yurttaşlık görevinin yerine getirilmesi düşünülürken, seçim gününe kadar bir gerginlik ortamının süreceği anlaşılıyor.
Bunun böyle olmasının çeşitli nedenleri var.
İlk neden, seçim takviminde zamanın sıkışık olması.
İkinci neden, CHP’den 15 milletvekilinin partilerinden istifa ederek İyi Parti’ye katılıp, bu partinin mecliste gurup kurmalarının sağlanması.
Üçüncü neden, 16 yıldan bu yana iktidarda olan AKP’nin, seçimlerde kaybetme olasılığını hesaba katarak telaşlanması.
X
Seçmenin, dolayısıyla halkın ne düşündüğü kimsenin umurunda değil.
Küçük esnafından sanayicisine, işçisinden işsizine, memurundan emeklisine halkın önüne 24 Haziran seçimleri sürüldü.
Ve 23 Nisan günü mecliste yaşanan gerginlik, seçmene de yansıyarak seçim gününe kadar sürdürülürse, yandı gülüm keten helva.
Politik aymazlık, politik hırs ve politik pervasızlık dilerim seçime kadar sürmez.
Sürerse, belirsiz bir ortama sürüklenmekten korkmak gerek.
Bu gerginliğin yumuşatılması da yine politikacılara düşmektedir.
|