Her konuda her türlü yasamız var hamdolsun.
Eksikliği duyulanlar da gerektiği zaman yine hamdolsun ışık hızıyla çıkarılıyor.
İki yasa var ki;
Kim iktidara gelirse gelsin, seçmeni bu iki yasayla öpmeye devam ediyor.
Üstelik her seçim öncesi, bu iki yasanın değiştirileceği sözünü vere vere.
Hangi yasalar bunlar?
Biri, çağın gerisinde kalmış Seçim Yasası.
Öteki de liderlerin işlerine geldiği gibi tepe tepe kullandıkları Siyasal Partiler Yasası.
Bu iki yasa, sağında solunda düzeltmelere gidilmeden, olduğu gibi bir tarafa bırakılıp, çağdaş bir Seçim Yasası ile lider egemenliğine son veren bir Siyasal Partiler Yasası yapılmadıkça, seçilmişlerin demokrasiden dem vurmaları, tam anlamıyla “abesle iştigal” olur…
2011 yılında seçim var.
Ne kaldı şunun şurasında?
Seçmen sandık başına giderek oy verecek.
Parti liderleri tarafından seçilenlere verecek oyu ama “ben seçtim” diyecek.
Aslında kendisine dayatılanı seçtiğini o da biliyor ama “ben seçtim” diye kendini avutmaya çalışıyor.
Bakın, şimdiden söylüyorum; yarın seçim çalışmaları başlasın, meydanlar, televizyon ekranları seçim nutuklarına açılsın, bu iki yasadan onlar da şikayetçi olacaklardır.
Ve iktidara geldiklerinde, ilk işlerinin bu iki yasayı değiştirmek olduğunu söyleyeceklerdir.
Tıpkı bu günkü iktidarın, 2002 seçimleri öncesi, dokunulmazlığı kaldırma sözü verip, aradan 7 yıl geçmesine karşın o konunun kapağını bir daha kaldırmadığı gibi…
Seçmenin, aldatıldığını iyice anlayabilmesi için uzunca bir süreç yaşandı.
Her şey gözler önünde gelişti.
Verilen sözler tutulmadı.
Bırakın sözde durmayı, tam tersi yapıldı.
Bu Seçim Yasası’yla, bu Siyasal Partiler Yasası’yla yeni bir seçime gitmek, ülke siyasetine hiçbir şey kazandırmayacaktır.
Bu iki yasanın hegemonyası, AB’nin de işine geldiğinden olsa gerek, “uyum yasaları” çerçevesinin dışında tutulmuştur.
Onlar Türkiye’nin kargaşadan kurtulmasını isterler mi?
2011 seçimlerine aynı Seçim Yasası ve aynı Siyasal Partiler Yasası ile girmek, dillerinden düşürmedikleri demokrasiye bir hançer daha vurmak demektir.
Bu da zaten yaralı olan demokrasinin kan kaybını hızlandıracaktır…
|